AĞRI DAĞI- KUZEYDOĞU YÜZÜ tırmanışı 2001
2001 yılının baharında tırmandığım Nepal- Everest Dağı dönüşünde, Ağrı Dağı’nın uçaktan çektiğim bir fotoğrafı. Bu resimde dağın güney yamaçları görülmektedir. Haziran ayı başı olduğu için dağ hala 3000 metrelere kadar bembeyaz karla kaplı.. Ağrı Dağı pek sevdiğim bir dağ olmamasına karşın, güzellikler barındıran ve dört mevsim farklı karakterler sergileyen, yüce bir zirve. Aynı fotoğraf serisinden bu resimde, sağ üstte Ağrı Dağı ile sol orta kenarda yassı Tendürek Dağı görülüyor. 2001 yılı temmuz ayında, ortak noktaları Everest Dağına tırmanış yapmış olmak olan değişik milletlerden tırmanıcıların biraraya gelmesi ile yapılacak ‘Ağrı Dağı Barış Tırmanışı’ ekibi ve AKUT üyelerinden bazıları, Ağrı Dağının kuzeydoğu yüzü önünde.. soldan sağa: Swee Khoo Chiow (Singapur), Riccardo Torres del Nava (Meksika),Yılmaz Sevgül, Nasuh Mahruki, Fernando Rubio Gonzales (Kolombiya), Dr.Birol Say, Emrah…, Tunç Fındık, Özgür Kürüm, Marcelo Arbealez (Kolombiya), David Keaton (ABD). Tırmanış için Iğdır’dan yola çıkıp dağın kuzeydoğusuna, Haydardağı yaylası civarında 2000 metreye ana kampımızı kurmuştuk. Dağın bu kısmını daha önce hiç görmemiştim, bu nedenle heyecanlıydım. Gerçekten de, klasik rotaya göre çok bakir ve vahşi bir bölgeydi burası. Ağrı Dağının kuzeybatısındaki Korhan yaylasında eski bir mezartaşı. Bölgede bol miktarda eski eser ve kalıntı mevcut… Ağrı Dağının Kuzeydoğu yüzüne hareket. Dağın bu tarafı son derece vahşi ve el değmemiş; kalın bir ot örtüsü herşeyi kaplıyor ve yabanıl hayat çok türlü. Ancak genel bir susuzluk sorunu var; 3600 metrelere kadar su derdi büyük. Dağın kuzeydoğusuna giden vadinin içinde, su kaynağı olan yegane yerde, 2500 metreye kurduğumuz 1. kampımız. Klasik rotaya göre çok daha güzel ve tamamen temiz bir alan! Ancak su kaynağı çok küçük! Ağrı dağının her tarafı gibi burada da uzun volkanik kaya sırtları vardı. Burada ekip üyeleri 3750 metredeki 2. kamp yerine çıkarken görülüyor.. Arkada Aralık ovası ve Ermenistan toprakları. 3750 metrede, harika bir buzul deresinin yakınına kurduğumuz 2. kamp. Hava biraz bozuk ve gri. Ağrı Dağının kuzeydoğu yüzü’nde tırmanış. Bu yüzde, ortalama 40 derece eğimli kar-buz kulvarları ve çok çürük, gevşek kayalı volkanik sırtlar üzerinden tırmanılıyor. Tırmanış klasik rotaya göre çok daha dik ve riskli; ayrıca düşen taşlar büyük tehlike yaratıyor. Rota pek de kısa değil; 3600 metreden zirveye çok yol var! Ağrı Dağı kuzeydoğu yüzü rotasının sağında uzanan kuzeydoğu buz kulvarının (Çek Buzulu?) son etabı- pis, kararmış bir buz! Düşen ve buzlardan sekerek yuvarlanan koca taşların sesleri çınlıyor… Kuzeydoğu buz kulvarının sonuyla birleşerek zirveye çıkan rotada, son etapta 70 metre kadar, 45 derece diklikte buzlu bir tırmanış var. Buraya sabit hat döşeyerek tırmanış ve inişte ekibin işini kolaylaştırdık, iyi ki de öyle yapmışız, burası gerçekten (özellikle de inişte) dertli bir etaptı. Ağrı Dağının Doğu zirvesinden batıya, esas zirveye doğru olan görüntü. Dağın üst kısmını kaplayan kalın buzul tabakası (yer yer 70 metre imiş- Nuhun Gemisini araştıran Amerikalıların bulgularına göre!) ve daimi kar, aşağıların kurak, çöl gibi havasından sonra harika bir ortam farklılığı yaratıyor.. Platoda yol uzun; doğu zirvesi ile esas zirve arasında epey mesafe var. Ayrıca karla kapanmış buzul çatlakları da var; dikkatsizce bir hareket içine yarım düşerek bacakları kırmaya sebep olabilir:( Yılmaz Sevgül ile zirvedeyiz.. Hava, güneş gidince buz gibiydi ama genelde güzeldi. Barış tırmanışı ekibi Ağrı’nın 5165 metrelik doruğunda.. Soldan sağa: Fernando, Riccardo, David, Tunç, Swee, Marcelo, Nasuh. İnişte, Haydardağı yaylasına giderken Nasuh ile bir molada. |
Bu yazı yorumlara kapalı.