10 Ağustos 2020

ALADAĞLAR- ORTABURUN DAĞI KUZEY DUVARI YENİ ROTA ‘OTBURUN’

(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Serdal Televi)

Aladağlar’da gün geçmedi ki gölgeden gölgeye güneşten kaçmayalım. Ancak bilen bilir, burada yaz böyledir. Ne mutlu ki gölgeli birçok rota bizi bekliyordu- bu sefer de 29 temmuz 2020 günü dostum Serdal Televi ile Emli boğazına uzandık ve Sarımemedin Yurdu yaylasına uzak olmayan, Mangırcı Boğazındaki Ortaburun dağının kuzey duvarında yeni bir geleneksel çok ip boylu rota açtık. ‘Otburun’ adını verdiğimiz bu hat, 450m ve 10 ip boyu uzunlukta, V+, VI- derece zorluktadır.

Ortaburun kuzey yüzü ve kuzeydoğu yüzü, genişliğine ve uzunluğuna, medeniyete yakınlığına karşın pek popüler  yerler değiller; yıllar içinde bu duvar bandında bizimki açılan sadece 5. rota olmuş. Ama garip mi? Hayır, çünkü bu tür keşif dağcılığı ve gerçek macera tırmanışı ile ülkemizde çok sayılı kişi uğraşıyor, standart, bilinen alpin nitelikteki duvar rotaları bile nadiren tekrar görüyor veya hemen hiç görmüyor. Şikayetçi miyiz? Hayır, çünkü herkes kendi işine, ben de önümdeki lokmaya bakıyorum.. Gelelim Ortaburun’a geri. Serdal ile  duvar bandının ‘boş duran’ sol tarafını kestik; buradaki esas mesele duvarın bu kısmındaki girişi zor negatif, kesik bir kaya hattının girişleri etkin olarak koruyor olması. Yani yukarı  kısmaburada   tabandan ulaşım son derece sınırlı. Duvarın  sol  kısmındaki, en soldan uzanan otlu teras ise duvarı ortadan paralel şekilde bölüyor. Ancak buna gelene dek, uygun bir giriş bulmak gerekiyor..

Sıcak günde Sarımemedin Yurdundan patika ile ormanın sonuna çıktık ve solda ormanın hemen üzerinde, duvara girebilmenin muhtemel olduğunu  düşündüğümüz  bir yeri gözümüze kestirdik.. Duvar henüz güneşteydi, saat 11’de biz de hala yolda yürüyor  idik.  Zira bu güneşte  tırmanmak  zorlayıcı olacaktı- özellikle friction içinde yanan ayaklar için.. bu nedenle duvara gölgede girmek istiyor, acele etmiyorduk. Velhasıl,  içinde litrelerce su bıraktığımız ikinci sırt çantamız ve sopalarımızı orman içinde gizleyerek duvar tabanına yükseldik; toplam 45 dakikada yayladan duvar tabanı dersem sanıyorum doğru olur. Bu tırmanışın ilk kısmına garantili damgasını vuran fena halde OT’luluktu; ve yine otlu, çalılı, çarşaklı  sette malzemeleri  kuşandık- ilk ip boyu Serdal’ın..  saat 11.45 gibi ve güneş kuzey yüzden daha şu an gitti. Doğrusu ki, üstte olduğunu bildiğimiz geniş otlu terasa dek rota pek de çekici gözükmüyordu. Ancak macera maceradır.. Dağda sadece muhteşem etaplar, harika kayalar yok, tam tersine çok yerde eciş bücüş ve zor, otlu, çürük, kötü etaplar da var. Uzun rotalarda hayatın kaçınılmaz bir parçası!

1.ip: Ufak dik duvarın tabanından önce sağlı yükselen, sonra bu duvarın tepesine sollu uzanan bir giriş, bir yerde oldukça ayak-eksik (V- geçiş, çok sınırlı ara noktalar, kaya kompakt ama kırılgan kenarlı). Devamında topraklı, otlu ve tutulan herşeyin ele gelme tandansında olduğu dikey curuf yüzü ile (V-, ara emniyet sınırlı ve kötü, oldukça tehlikeli bir etap!) belirgin baca-çatlağın tabanında istasyon, V- 45m. Bu etapta ip bolca taş düşürdü, hem çanta hem ben nasiplendik; Serdal da bu çürük ip boyunu sevmediğini ‘ifade etti’. %100 haklı, aynı fikirdeyim.

2.ip: Şimdi sıra bende. Çürük gözüken baca-çatlak tabanında malzemeyi değişiyoruz. Ne çok zaman kaybı şu malzeme değişimi.. derken girdim- baca-çatlak gayet sağlam ve en iri boy friendleri süper alan türdendi (V derece). Bunun bitiminde doğal hat beni sollu yükseltti- zorca, ama çok hayret ki oldukça sağlam ve ara emniyet iyi bir yükselen travers ile (boşluklu pasaj, kayada ardarda delikler var- süper friend yerleri, V+) kulvarımsı dik kaya yüzüne doğru devam ettim. Yukarıda yan duran belirgin iri ardıça perlon dolamak şarttı, devamında ipin son metrelerini sağarak,  çürük gözüken vertikal duvar altında, hemen solda kalem gibi uzun bir ardıca perlonbant dolayarak istasyon kurmayı başardım (bu ağaçlar olmasa halimiz nice olurdu:-) V+ 60m

3.ip: Serdal yine liderde. Şimdi üstteki geniş otlu terasa çıkışı engelleyen sarı çürük duvara giriyor; sağlı dik yükselen traversle 10-11m kadar yan geçiyor (ara emniyet var, V+, çürüklük  var biraz) ve devamındaki baca ve sırt ile (dik, V derece, çürük parçalar var) gözden yitiyor. İple eraber bterasta hızla ilerliyor ve beni alıyor; geniş otlu terasta 30m kadar ilerleyerek, tam yukarıdaki duvarın tabanında mağaranın içinde istasyon kurmuş, V+ 50m

Şimdi bu terastan nereye gireceğimize  doğru karar vermemiz gerek, zaten seçenek çok yok. Sağ üst tarafta, sola uzanan belirgin  bir rampa var, çok çürük girişli, bunu sevmedik. Solda 20m kadar otlu terasta yürüyerek yan geçince tabanına vardığımız biraz çürük gözüken ama aslında  ne mutlu ki, çok  sağlam çıkan baca-çatlak  ile devam edelim dedik. Haydi!

4.ip: Sıra bende. Şahane ve dik bacamsı çatlak,  oldukça vertikal, neyse ki ara emniyet gayet iyi ve çürük değil (maksimum VI- derece sanırım); bu zevkli pasajda ara emniyet üst kısımda kıtlaşınca bir sikke kurtarıcı oldu doğrusu. Çatlağın bitiminde duvarın eğimi  azaldı ama yine de dik; bir ağacın sağından tırmandığım kayalık sırt ve devamındaki yüzlerden tırmanışa devam.. Bir sefer daha ipin  son metrelerine dek gittim; çatlaklar ve yüzler boyunca (IV+, ara emniyet aralıklı, bazen çürük bloklar olsa da genelde kaya kalitesi kötü değil) yukarıdaki çok belirgin, yüzü delikli, tabanı paralel çatlaklı  iri sarı kulenin tabanına yaklaştım. Sonunda, içinde dar set olan bir bacanın kovuğunda istasyon (oh yahu git git bitmeyen bir etapmış!) giriş VI-, devamı IV+ 60m

5.ip: Serdal liderde. Şimdi gri slabımsı dik kayayı bölen çatlaklarda 15-16m  tırmanışla (V-) sarı kulenin tabanından  sola yükselen sırta ulaştı ve  soldaki yarıntının yarattığı uçurumun  sırtını bitimine dek tırmandı, boşluklu geçiş (IV+).  Sarı kulenin solunda kalan yatık otlu setten, bir babadan emniyetle  beni yanına aldı. Zevkli etap, V- 50m

6.ip: Başka bir dünyadayız! Çıktığımız bu otlu set sağlam, dolomitik, gri kulelerin tam tabanında. Nereye gitsek? (aslında seçenek çok, heryer çıkıyor) Sıra şimdi yine bende ve tam önümdeki şahane gri kulenin yüzünden başladım. Oluklu, Dedegölvari kireçtaşı, bol ara emniyet, keskin sürtünme kayası.. Önce az sollu, sonra dik doğrultuda tırmanışla sözkonusu ayrık kulenin sırtını ve yüzünü çıktım, kaya kalitesi adeta dökme beton! Şaşırtıcı.. Bu mükemmel pasaj ile, ayrık kulenin zirvesinin  10m altına vardım ve büyük babadan istasyon; şimdi önümüzde arkadaki boğaza kısa bir ip inişi var.. IV+ 55m

Serdal ile büyük babaya kalın, uzun bir ip halkası bıraktık ve  kuleden 10m kadar ip inişi ile altımızdaki bele indik;  belin sağ arkasındaki otlu çanağa geçiş, kısa bir 7.ip boyunu oluşturdu (II, 20m)

8.ip: Tepeye devam eden radyatör peteği gibi su oluklu şahane etapta Serdal koştu, sağ sırt ve baca ile bir üstteki, zirve duvarı olduğunu düşündüğümüz şahane, temiz gözüken gri  duvar tabanına kadar gitti, IV+ 40m

9.ip: Serdal devam etti, ancak kısa ve kolay olur diye tahmin ederken, tam bir ip boyu ve şahane kayada VI- derece etapmış bu. Kayanın kalitesi dağın alt kısmı ile gerçek bir tezat oluştuyor- betondan dökme adeta, kumsaatleri ve çatlaklar, keskin jilet  köşeler, büyük taş  satırlar.. Antalya- Sivridağ’ın veya Dedegöl’ün kayasını bolca anımsatıyor! Velhasıl, bu ip boyu  köşe-çatlaklar ile başladı (V), ortada zor, dışa atan bacamsı, zorca  bir çatlak (VI-) ve devamında  sırtlar-köşeler ile eğimin yattığı yerlere varılıyor; VI- 60m

Son ip boyu iple beraber kolay slab ve kayalık tombak yüzeylerlerde yürümekten ibaret III, II, 30m.

Tırmanış böylece bitti, biraz su içmek ardından  malzemeyi topladık, ipleri sırtlandık  ve  yorgun argın 100-150m kadar irtifa alımı ile güneye, Alaca yaylaya (2400m’ler) yürüdük, günün kalan  son 2 saatinin zayıf ışıkları altında. Alaca yayladan inen çarşaklı zikzak patikayı izleyerek çantayı bıraktığımız yere inişimiz, tırmanışın bittiği yerden  toplam 1.5 saati buldu. Tabi ki zorlu bir iniş değil, yine de gece karanlıkta bu karmaşık, çukurlu, kayalıklarla kaplı geniş  platoya çıksak ne yapardık diye ikimiz de düşündük doğrusu.

Böylece tırmanışımız altı buçuk, inişimiz bir buçuk saat sürmüş oldu- tam günün ikinci yarısı yani.  Bu tırmanışta 60 metrelik çift ip kullandık, iyi de ettik, birçok etap ancak bu uzunlukla yetişti ve çok yerde uygun istasyon yeri yok.  Tam iki set yaylı tıkaç- friend-camalot (en büyüklere çok iş düşüyor) ve tam set telli stopper takozu, bol uzun perlonbant, birkaç sikke gereken donanımlardan..

Yorum olarak: Giriş etapları otluluk- çürüklük-topraklılık ve geşek, boşta duran bazı bloklar nedeniyle ne kadar tehlikeliyse,  geniş otlu terastan sonrasındaki kısmı da tam tersine mükemmel, zevkli kaya tırmanışı veren bir hat oldu.  Son üç ip boyu özellikle  şahane yapıda kulelerin arasında yapılan tırmanışla göz doldurdu ve bize neşe verdi. Kısaca, manzaralı bir alpin kaya tırmanış macerası rotası.. ve Ortaburun’daki uzun rotalardan birisi oldu ‘Otburun’.

Tırmanış seferimizin bu günü, Sarımemedin Yurdunda çimenlere çöküp  ateş başında arkadaşlarla çay yudumlayarak  sona erdi. Teşekkürler Serdal kardeş, bu güzel tırmanış günü için!

Bu yazı yorumlara kapalı.