ANTALYA-ALAKAYA T. GÜNEYDOĞU DUVARI İLK ÇIKIŞ ‘CADIKAZANI’
(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Cemal Zerepcan)
Alakaya da neresi diyeceksiniz, bilmemekte de haklısınız. Antalya’ya çok yakın ama bir o kadar da uzak bir dağ Alakaya; tepesine teleferik çıkan, limanın arkasındaki Tünektepe’nın çok arkasında, güney tarafında gizli kalan ormanlık bir tepe aslında. Bu yüzden de dikkat çekici bir yer değil, görüntü bile vermiyor uzaklardan çünkü derin, kıvrılan bir kanyon-boğaz içinde gizli.. Sadece Kemer yolunda giderken Balıkçı Barınağı (yeni liman) oradan, bir anlığına – oraya bakarsanız- gözüküyor ve bizi ilgilendiren kısmı olan dik kireçtaşından oluşmuş sarı-gri, belirgin bir duvara sahip. Kısacası Antalya çevresinde çok sayıda bulunan, birkaç yüz metreye ulaşan duvarı olan ormanlık bir tepelerden birisi Alakaya. Ve dediğim gibi, majör bir karayolundan sadece maksimum bir saat içeride olmasına rağmen (hız yapan arabaların cayırtısı uzaktan duyuluyor) telefon kapsama alanının tam kıyısında ve izolasyon hissi sağlam bir vahşi arazi..
Bu duvarın yaklaşımını yakındaki Karıncalı Dağı’nın klasik sırt rotasına çok sefer giden kardeşim Cemal Zerepcan biliyordu. Bir gün oradan, yoldan geçerken sözkonusu yüzü gördük, aramızda dedik ki ‘bak orada kısa bir duvar var, ilginç olabilir, keşif yapalım’. Yapalım! Geçen 15 aralık 2017 günü, önceki günlerin yorgunluğu ile çok da erken toplanmadık. Günün amacı sırtta tırmanış yükü ile keşfe gitmek ve aslında o duvara bakıp, belki kısa bir hat çıkmaktı, zaten günler de en kısaya doğru gidiyordu bu aralık ayı ortasında. Neyse uzatmayayım, bazen sıklaşan ormandan cadıkazanlarıyla ve derin kayalık çukurlarla dolu bir kanyona girdik ve duvar tabanına sık orman örtüsü içinden vardığımızda neredeyse günün yarısı olmuştu bile. Girelim girmeyelim, rota seçelim filan derken, en belirgin doğal hatta birkaç ip boyu çıkalım kararına vardık. Seçtiğimiz hat, duvarın en sol tarafındaki dev bir kızıl-sarı tavanın sol sırtını oluşturan, soldan sağa uzanan dev bir rampa-kulvar ve devamındaki yüzey idi. Tırmandığımız hat şimdilik bir zirveye veya bir sırta çıkmasa da (keza bu duvarın üzeri ormanlık geniş bir tepenin yamacına dönüşüyor) bu yüzde çıkılmış ilk rota oldu. Gün sonunda ‘Cadıkazanı’ adını verdiğimiz rotamız 3 ip boyu ve 150m uzunlukta, V+ derece tırmanış zorluğu içeriyor.
İlk ip boyu kısa bir duvarı bölen köşe-çatlak ile başlayıp devamındaki sağa yükselen slablı köşe-kulvarın sırtı ile devam etti (IV+ 50m). Aynı doğrultuda devam eden ikinci ip boyu daha dikleşen zeminde harika bir çatlak sistemi ve zevkli bir duvar tırmanışıyla rampanın yarattığı kulenin sol tepesine ulaştı (V+ 55m). Bu etabın tam ortasında ‘kılıçkaya‘ adını verdiğimiz ve benim iki katım boyutunda olan bir tonluk ‘obelisk’e değmeden geçmek zorunluluğum vardı, keza tamamen boşta duran bu blok ipin sürtünme hareketiyle bile inebilir ve alttaki coğrafyayı değiştirebilirdi (istenmeyen sonuç). İp boyunu sorunsuz bitirip ideal istasyon setinde ideal istasyonu kurdum (arzu edilen netice); dev kumsaati ve harika bir baba. Velhasıl, üçüncü ip boyunda Cemal üstüste paralel çatlaklarla kesilmiş dik bir yüzeye girdi ve ip boyunu bir harnup ağacında istasyon kurarak bitirdi (V 45m). Durumu kısa bir sorgulama ile inmeye karar verdik çünkü artık saat öğleden sonra olmuş, akşam yaklaşıyordu ve çıktığımız yeri iple inmemiz gerekiyordu. Aksi gibi, bu sefer yanımıza kafa lambası da almamıştık ve sık bir cangıl içinden bir kanyonu gün ışığında görerek geri dönmemiz şarttı. İstemeyerek de olsa inmeye başladık, ağaçta yardımcı ipten (45m), kumsaatinde yardımcı ipten (50m) ve babadan (50m) toplam üç ip boyunda, gölgeler uzarken zemine vardık. Kanyonu bitirip karayoluna indiğimizde akşamdı.
Yorum olarak, uzak bir köşede ulaşımı zahmetli, yalıtılmış konumda bir kaya duvarı. Ancak kaya kalitesi gayet iyi; dik, zevkli, emniyetli ve görece ot sıkıntısı vermeyen tırmanış veriyor. Duvarda çok zor rotalar çıkartmak da mümkün, kısaca 200m civarında her tadda tırmanış olabilecek, Antalya’ya çok yakın ama o kadar da uzak bir alpin tabiatlı duvar Alakaya. Beğendik mi, çok, yine gidecek miyiz, kesin! Yaklaşım biraz sorunlu; bu kanyonda yağış olduğunda ıslakken veya ilkbaharda su akarken tırmanış için geçmek (veya dönmek) imkanı olmayabilir, alternatif erişimleri de araştırıyoruz. Duvar tabanından sarı-kırmızı boyalı trek yolu geçiyor, muhtemelen kuzeye, Sivridağ- Gedeller tarafındaki antik şehre uzanıyor. Bunun girişini bulursak sanırım iş kolaylaşacak…
A new route on the distant, hidden southeastern wall of Alakaya Peak in Antalya, that we have named ‘Cadıkazanı’ after the hideous potholes inside the approach canyon. The route does not reach a summit or a ridge, as this forested flat top hill is what it is, but it offered us a 3 pitch, 150m long, max UIAA grade V+ trad alpine rock climbing. The route is approached by an hour-long trek and some scrambling inside a lovely canyon and through dense pine forests, and it is located at the left hand side of the wall band, following a natural right slanting line starting at an obvious crimson colored huge overhang. Overall, the rock quality is consistent, offering fine steep pitches with cracks. This was a short day’s effort but we are sure to go back there!
Bu yazı yorumlara kapalı.