ANTALYA- DOYRAN KAYALIKLARINDA YENİ ROTA ‘KISA GÜNÜN KARI’ 2010
Geçen hafta hem biraz olsun tırmanış, hem de bazı sunumlar için Antalya’daydım. Ah bu Antalya, insanı nasıl da yoldan çıkartıyor… Ülkenin heryerinde hava kötü, soğuk ve karlıyken şahane güneşte tırmanma imkanı veren bu mekanda, Geyikbayırında kararınca spor tırmanışı takiben, Antalya’da yaşayan arkadaşım Burak Serter ile plan yaptık veee… Ne oldu demeye kalmadan, 24 ocak 2010 tarihinde, Saklıkent yolunda, Doyran tarafındaki bazı kayalık, adı sanı olmayan kulelerin tabanına yürürken bulduk kendimizi. Bir adı olup olmadığını bulamadığımız bu zirvenin doğu yüzünde üç ip boyluk, kısa, sert olmayan bir geleneksel rota açtık, ismi ‘Kısa Günün Karı’ (180 m, III+, IV). Ancak bu kadar kısa ve çok da özellikli olmayan bu rotanın pek tekrar göreceğini zannetmiyoruz, yaklaşımın zahmeti yapılan tırmanışa oranla tutarlı değil (ilk çıkış ve son çıkış hesabı! 🙂 Yine de, eğlenceli ve boşluklu etaplar içeren, oldukça sağlam kayada, devamlı benzer zorlukta bir tırmanış. Manzarası da cabası, Akdeniz, karlı Saklıkent ve orman peyzajı tırmanırken altınızda uzanıyor.
Önceki günlerin şiddetli yağmurundan ve fırtınasından sonra, soğukça / güneşli olan günde, ormanlık arazide rotaya yaklaşarak başladık. Dere tepe inip çıkarak, bir türlü bize yüzünü göstermeyen kayalıklara ilerledik. Hatta yaklaşımda garip bir yerde III+ derece serbest etaplar bile geçtik- dikenli ve otlu! Sonunda, yamaçtaki dev bir kaya döküntüsünün sırtından yan geçerek kayalığın altına vardık. İlk başta karayolundan bakınca tırmanmayı hedeflediğimiz ufak gri duvar diğer yanda kalıyor ve sırt tarafından geçiş kesiliyordu, biz de bu önümüzdeki sırtı çıkmaya karar verdik. İlk ip boyu önce kolay etaplar, sonra güzel bir baca ve nihayetinde sırta bağlanan ufak, birkaç hamlelik bir negatif yüzey geçişi içeriyordu (III+, IV, 60 m.). Tepesinden emniyet aldığımız kuleden sonra dik, gri kayalı, sağlam bir sırtı tırmandık. Yukarıda köşeli, sağlam dihedral yapılarından sırtın tepesine vardık (III, IV, 60 m.). Tırmanış 2 saat kadar sürdü. Bir ip boyu kadar kolay tırmanışla (II, III, 60 m.) rota bitti. İşte sana kısa günün karı! Gün ilerledikçe gölge geliyor, hava rüzgarlı ve kaya soğudu bile… İpi topladık, ayakkabıları giydik. İşin kalanı, basit tırmanışlarla dağın uzun zirve sırtına çıkmaktı, bu da göründüğünden uzun sürdü. Sonunda, sert ve içe işler bir rüzgar altında arabaya ulaştık ve Geyikbayırına, Öztürk ile kahve içmeye kaçtık. Ne demiştik, kısa günün karı, bu kış gününde de kayaya takoz koymaktı nasip.
Tırmanışla kalın!!!
A NEW ROUTE İN ANTALYA- DOYRAN PEAKS
Antalya İS the perfect place to live for a climber, especially in winter. While the rest of the country is scoured deep in cold winter, the hazy mediterranean sea and balmy sun makes rock climbing in this lovely place so wonderful.. And the rock is mostly of high quality, always a good limestone, waterwashed and grey- yellow in texture. İn 24th january 2010, i was lucky to be around Antalya to make a climb in the nearby Doyran Peaks, at the north of Antalya Bay with my local climber friend Burak Serter. Doyran peaks are not very popular among the climbers, the approach being long by any standard- and not many routes are made here. We climbed this new route ‘Kisa Gunun Karı’ on the eastern face of a nameless rock massif (a peak really!). Nevertheless, our new route was quite enjoyable ridge type feature, 3 pitches long at tech part and featured 180 m of climbing on III+, IV UİAA grade rock. A short day’s work.. While everybody is climbing in big boots and gloves somewhere else ( maybe!!), climbing on rock boots is a privilige… Well, as soon as the day is finished -sun is gone and you are in shade, temperature goes down and a cold wind slices thru your clothing. By then, the best thing to do is to sharesome coffee at our friend Ozturk’s place in Geyikbayiri….
Climbing in Antalya is a dream!
Bu yazı yorumlara kapalı.