17 Nisan 2017

ANTALYA-OVACIK DAĞI (2025m) KUZEY YÜZÜ VE OMZU İLK ÇIKIŞI

(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Cemal Zerepcan)

Antalya’da, Beydağları ana masifindeki  Ovacık Dağı (2025m) kuzey yüzünde yeni bir rota çıktık,  7 nisan 2017 tarihinde, arkadaşım Cemal Zerepcan ile. Herkesin bildiği Tahtalı dağının yakınında, uzun bir kireçtaşı sırt hattının üzerinde bulunan iki ana zirve olan Teke Dağı (daha güneyde) ve Ovacık Dağı (en kuzeyde) bölgedeki enteresan yerlerdan bir tanesi bence. Daha önceden Tafa ile Teke Dağının kuzeyinde iki ayrı kar-buz kulvarı çıkmıştık. Ve de tabii, bu silsilenin güney tarafında güzel kayalık yüzler de var. Neyse herşey sırayla. Bu sefer, bir süredir aklımızda olan (ve Cemal’in yaylasından hep gözüken!) bu dağın kuzey tarafına  bakalım dedik. Sonuç, yanılmıyorsam bu dağın kuzey yüzünün ilk çıkışı oldu-  700m kadar ve III, IV- derece zorlukta bir alpin kaya tırmanış rotası.

Geyikbayırından veya Antalya merkezden ortalama 50km uzaktaki bu dağa Antalya-Altınyaka yolundan ulaşılıyor (Kemer’den de ulaşmak mümkün). Biz de bu sefer  Geyikbayırından başlangıçla, Çitdibi ve Söğütcuması yaylası üzerinden sürerek  erkence bir saatte, mis gibi kekik kokan ormana, dağın tabanına vardık, çantaları sırtlanıp  1300m irtifadan yürümeye başladık. Aslında bu tür yerlerde mesele şu ki,  dağın tabanında çok sayıda zigzaglar çizen  orman yolu var ve hangisi nereye gidiyor bilmek çoğu zaman mümkün olmuyor (google earth’den  keşif yapmak gerek!). Böylece bir saatten biraz uzun yürüdük ve sonunda orman yolunu terkederek,  sık bir  çam-sedir ormanında istikametimizi aslında tam olarak  görmeden yükselerek dağın kuzeyine doğru girdik. Esasında ilk düşüncemiz kuzeyde gözüken bariz kar kulvarını çıkmaktı. Güzergahımız  bir süre sonra bizi  sözkonusu kulvarın ağzındaki kayalara getirdi. Bu kısmı setli kayalarda basit tırmanışla, bazen sık çalılar ve ormanla boğuşarak geçtik.  Sonunda, 1600 metrelerde  dayandığımız yer kayalık bir sırtın yüzü idi ve burası kuzey kar kulvarı boyunca uzanan kuzey omzu idi. Böylece fazlasıyla yatık olan kar kulvarına girmekten kurtularak, diklik kazanan kayalardan tırmanışa devam ettik.  Kayalık omuzda bazen dikleşen basit tırmanışlarla (II, III)  ormanı oldukça aşağılarda bıraktık ve  1800 metrelerde bizi zirve hattından ayıran ufak bir duvarın tabanına geldik. Ufak yüz, ufaklığına karşın giderek  dikleşiyordu ve sonunda ip çantadan çıktı, malzemeleri kuşandık, bir ağaca dolanan perlonbant istasyon oldu. Bu etapta kaya bazen çürük olsa da,  çoklukla  fena olmayan ve tırmanması zevkli sayılır  kalitede idi; dağ botları ile  slabımsı, dik yüzde iki ip boyu lider  tırmanış (100m kadar, III+, IV- derece) bizi sırtın omzuna çıkarttı. Çürükleşen, bazen  keskin olan  sırt ile zirve kütlesine bağlandık ve en sonunda, arkası bulut kaynayan, kuzeyi açık olan  Ovacık zirvesi..  Hava bozar mı diyerek pek kalmadık ve inişi  kuzey sırtından  basit ama boşluklu (düşenölürsport!) etaplardan  yaparak, sol çanaktan, çıktığımız rotanın tabanına bağlandık.  Toplamda 6 saat kadar süren  ve tabandan 700m aldığımız tırmanışımızın 400 metresi kayada geçmişti. Yorum olarak, manzaralı ve eğlenceli bir dağ tırmanış rotası.

İşte evimin arka bahçesindeki irtifası küçük, eğlencesi büyük olan  kayalık dağlardan biri daha. Kireçtaşının merkezine seyahate devam ediyoruz; her keşif yeni rota seçeneklerine neden oluyor.. Teşekkürler Cemal!
Today, a new alpine rock climbing route on the north face of Ovacık peak in Antalya, 700m, III, IV- grade, first ascent of this face.

 

 

Bu yazı yorumlara kapalı.