ANTALYA-OVACIK DAĞI (2025m) KUZEY YÜZÜ VE OMZU İLK ÇIKIŞI
(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Cemal Zerepcan)
Antalya’da, Beydağları ana masifindeki Ovacık Dağı (2025m) kuzey yüzünde yeni bir rota çıktık, 7 nisan 2017 tarihinde, arkadaşım Cemal Zerepcan ile. Herkesin bildiği Tahtalı dağının yakınında, uzun bir kireçtaşı sırt hattının üzerinde bulunan iki ana zirve olan Teke Dağı (daha güneyde) ve Ovacık Dağı (en kuzeyde) bölgedeki enteresan yerlerdan bir tanesi bence. Daha önceden Tafa ile Teke Dağının kuzeyinde iki ayrı kar-buz kulvarı çıkmıştık. Ve de tabii, bu silsilenin güney tarafında güzel kayalık yüzler de var. Neyse herşey sırayla. Bu sefer, bir süredir aklımızda olan (ve Cemal’in yaylasından hep gözüken!) bu dağın kuzey tarafına bakalım dedik. Sonuç, yanılmıyorsam bu dağın kuzey yüzünün ilk çıkışı oldu- 700m kadar ve III, IV- derece zorlukta bir alpin kaya tırmanış rotası.
Geyikbayırından veya Antalya merkezden ortalama 50km uzaktaki bu dağa Antalya-Altınyaka yolundan ulaşılıyor (Kemer’den de ulaşmak mümkün). Biz de bu sefer Geyikbayırından başlangıçla, Çitdibi ve Söğütcuması yaylası üzerinden sürerek erkence bir saatte, mis gibi kekik kokan ormana, dağın tabanına vardık, çantaları sırtlanıp 1300m irtifadan yürümeye başladık. Aslında bu tür yerlerde mesele şu ki, dağın tabanında çok sayıda zigzaglar çizen orman yolu var ve hangisi nereye gidiyor bilmek çoğu zaman mümkün olmuyor (google earth’den keşif yapmak gerek!). Böylece bir saatten biraz uzun yürüdük ve sonunda orman yolunu terkederek, sık bir çam-sedir ormanında istikametimizi aslında tam olarak görmeden yükselerek dağın kuzeyine doğru girdik. Esasında ilk düşüncemiz kuzeyde gözüken bariz kar kulvarını çıkmaktı. Güzergahımız bir süre sonra bizi sözkonusu kulvarın ağzındaki kayalara getirdi. Bu kısmı setli kayalarda basit tırmanışla, bazen sık çalılar ve ormanla boğuşarak geçtik. Sonunda, 1600 metrelerde dayandığımız yer kayalık bir sırtın yüzü idi ve burası kuzey kar kulvarı boyunca uzanan kuzey omzu idi. Böylece fazlasıyla yatık olan kar kulvarına girmekten kurtularak, diklik kazanan kayalardan tırmanışa devam ettik. Kayalık omuzda bazen dikleşen basit tırmanışlarla (II, III) ormanı oldukça aşağılarda bıraktık ve 1800 metrelerde bizi zirve hattından ayıran ufak bir duvarın tabanına geldik. Ufak yüz, ufaklığına karşın giderek dikleşiyordu ve sonunda ip çantadan çıktı, malzemeleri kuşandık, bir ağaca dolanan perlonbant istasyon oldu. Bu etapta kaya bazen çürük olsa da, çoklukla fena olmayan ve tırmanması zevkli sayılır kalitede idi; dağ botları ile slabımsı, dik yüzde iki ip boyu lider tırmanış (100m kadar, III+, IV- derece) bizi sırtın omzuna çıkarttı. Çürükleşen, bazen keskin olan sırt ile zirve kütlesine bağlandık ve en sonunda, arkası bulut kaynayan, kuzeyi açık olan Ovacık zirvesi.. Hava bozar mı diyerek pek kalmadık ve inişi kuzey sırtından basit ama boşluklu (düşenölürsport!) etaplardan yaparak, sol çanaktan, çıktığımız rotanın tabanına bağlandık. Toplamda 6 saat kadar süren ve tabandan 700m aldığımız tırmanışımızın 400 metresi kayada geçmişti. Yorum olarak, manzaralı ve eğlenceli bir dağ tırmanış rotası.
İşte evimin arka bahçesindeki irtifası küçük, eğlencesi büyük olan kayalık dağlardan biri daha. Kireçtaşının merkezine seyahate devam ediyoruz; her keşif yeni rota seçeneklerine neden oluyor.. Teşekkürler Cemal!
Today, a new alpine rock climbing route on the north face of Ovacık peak in Antalya, 700m, III, IV- grade, first ascent of this face.
Bu yazı yorumlara kapalı.