17 Şubat 2018

GÖMBE AKDAĞ KIŞ ÇIKIŞI

(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Cemal Zerepcan)

Fethiye ve Kaş’ın üzerinde yükselen Gömbe-Akdağ, Merkez Beydağları (Güneybatı Toros) silsilesinin  az bilinen dağlarından biridir dersem yanılmış olmam sanırım. Aslında 3024m (bazı haritalarda 3040m veya benzer) yüksekliği ile Kızlarsivrisi zirvesinden sonra buradaki 2. en yüksek dorukmuş (ben de atlamışım, Cemal söyledi!). Velhasıl, kış dağı kış dağıdır, zaten bir süredir  merak ettiğim bir yerdi, bu sefer  12-13 şubat 2018 tarihlerinde Cemal kardeş ile beraber bu dağı ziyaret ettik. Akdağ sipsivri ve  sarp bir  dağ değil, ama Erciyes misali uzun sırtların zirvede birleştiği büyük bir yığın- ve de tabi  denizden 3000m’ye anıden çıkan  yükseklik nedeniyle değişken havalı, hızla bulut basan  bir dağ, ve de nemli  soğuk ve rüzgar buranın  bir parçası.  Uzun sırtlarda kayalıklar ve ufak kireçtaşı duvarlar var, aslında  yapı olarak Aladağların bazı basit klasik rotaları (mesela Alaca, Gölgeliyurt vb) ile çok benzeşiyor.

Böylece güzel başlayıp gri nimbus bulutu içinde biten soğuk bir günde Cemal’in Duster ile 150km yol geldik Korkuteli ve Elmalı üzerinden- Antalya’da köyümüzden çıkıp karlı beyaz dağlara.. Son durak  Gömbe’de başarısız bir pide ve bir gecelik dağ alışverişi  üzeri dağların içine giden ve kuru gözüken dönemeçli yollardan  Subaşı yaylası’na- ama o da ne, yol 1500m’den sonra tabii ki karla kaplı. Eee, ne de olsa kış bu.. Gömbe’nin içinden sırtta yükle yürüyor da olabilirdik (ki normalde durum buymuş). Böylece  bu ayaz günde sırtlandık  küfeleri ve 45 dakika içinde harika menderesleriyle deresi akan  bembeyaz, geniş bir yaylaya vardık- yükseklik 1900m.. Efecan’ın emektar tek kat  goretex çadırı kurduk, soğuk! Aksi gibi Cemal tek (ve yarım) bir tüp getirmişti ocak için, yeter mi, yetmez mi bu orkamp (!) marka  tüp derken, ucu ucuna  yetti de..  Günü elde sopalar, yaylanın sırtlarında  kısa bir keşif gezisi ile  kararttık.

Neyse,  erken bir yatış, uzun bir uyku ve hiç  erken olmayan bir uyanışla ertesi sabah  rüzgarlı bir ayazda vadilerin gölge  yollarına düştük. Bu dağ gayet geniş bir topografyaya sahip  ve  uzun bir rotası var, bereket ki kar  örtüsü geçmiş günlerin ayaz ve donmasıyla beton gibi sertti de devamlı kramponla, hiç batmadan yol alabiliyorduk. Aslında dağın her tarafı bir tür klasik rotaydı ama kayalık sırtlardan enteresan birşeyler çıkmaz mı diye de düşünmüyor  değildim. Kar durumu da çok elverişliydi.  2500m üzerindeki ‘Veyseluçuran’ denen geniş, kuzey bakışlı  çanağın kıyısına gelince dağın klasik rotası olan doğu sırtı yerine, Cemal’in verdiği bilgiye göre hiç kış çıkışı olmayan kuzey sırtına  girdik. Buradaki belirgin nitelik olan iri Sarıkaya’nın arkasında önce 80-100m bir kar-buz kulvarı (max 45-50 derece eğim), sonra bir bel ve ardından basit kayalarda 100m kadar miks etapla (belki M2?) yine dik bir kar yamacı ile (50m kadar 45-50 derece kar-buz) sırta çıktık ve kazma kalktı sopa geldi. Artık az eğimli sırtlardan, rüzgarla tam yandan dövülerek  zirveye… böylece toplam 3 saatte yayladan 1100m kadar çıkmıştık, ancak zirveye kuzeybatıdan esen ve  sırtları kasıp kavuran sert yel ile vardık, bu da  ve manzaraya bakmak için dahi hiç durmamamıza  yol açtı.  Klasik rota olan doğu sırtından yine geldiğimiz çanağa ve yaylaya inerek günü sonlandırdık. Hatta orkamp kampı toplarken son nefesiyle bize bir çay daha yapabildi bile!

Yorum olarak, kış için kısa, teknik yanı düşük ama oldukça  manzaralı  bir klasik  dağ tırmanışı, hava bugünkü gibi açıksa tüm Merkez Beydağları ve  aşağıda Fethiye kıyıları gözüküyor. Antrenman günü olarak kramponla uzun süre  hareket için ideal bir güzergah.  Hafife almayın, kış için oldukça soğuk ve rüzgarlı bir dağ- denize yakın olması sanırım bunun sebebi.

Arka bahçedeki dağlardan biri daha- ve dostla geçen güzel bir dağ günü daha. Eylemlerimiz sürecek…

Gombe-Akdag (literally translated as Gombe’s White Mountain) is one of the highest peaks in the southwestern Turkey, with an altitude of 3024m, second only to  Kızlarsivrisi Peak (3070m)  in the Beydaglari range. Surprisingly this peak is not  well known and in winter this  well-spread mountain is rather cold and windy, due to it’s proximity to Kaş and Fethiye coast. This time, 12-13th february 2018, with my friend Cemal Zerepcan  we made a winter training day on this peak, and from the base camp of  Subasi Yayla we  climbed 1100m altitude in crampons. The standart route is really a walk-up and we added  a little challenge by climbing a different  rocky ridge to the summit ridge, that did not require belaying. It was a  very windy day though the views to all directions were clear & fascinating. Being one of the peaks in my own backyard (actually 150km from the village of Geyikbayırı, Antalya, where I am generally based) Akdag sure offers fine alpine  winter hillwalking for the enthusiast.

Bu yazı yorumlara kapalı.