İRAN- JOOPAR DAĞI (4135m) TIRMANIŞI
İran’a her gittiğimi duyan ‘Demavend’e mi?’ sorusunu sordu. Hayır, her sefer farklı bir dağa gidilebilecek kadar çok sayıda değişik dağ var dost ve kardeş İran’da. Vizesiz girilen, Türk’ün evinde hissedeceği kadar rahat ve görece ucuz bir ülke İran. Bu sefer, İran Dağcılık ve Spor Tırmanış Federasyonu’nun nazik daveti üzerine Kerman dağcılık şenliği’ne katılmak için , tırmanış arkadaşlarım Arif Öztürk ve Erhan Baysal ile beraber İran’a uçtuk. 3 şubat gecesi Doğu İran’daki Kerman şehrine iç hat uçuşu ile varıp, geceyi Federasyonun organizasyonu dahilinde Mahan kasabasında geçirdik.
4 şubat sabahı, beraber 4135 metrelik Joopar doruğuna kış çıkışı yapacağımız 60 İranlı dağcı ile beraber, minibüsle dağın eteğine, 2100 metrelere bırakıldık. Organizasyon dahilinde arama- kurtarma ve ilkyardım ekipleri de hazırdı ve tırmanış takımını bir an olsun yalnız bırakmadılar. İçinde demirden merdivenler (via ferrata) da içeren bir kanyonda 4 saat kadar yüklerle ilerleyerek 2900 metrede, dağın kuzeyindeki yüksek kamp yerine vardık ve ertesi günkü çıkış için kampımızı kurduk.
4135 metrelik Joopar, Doğu İrandaki 4500 metrelik Hezar zirvesi ile beraber bölgenin yüksek doruklarından birisi ve kayalık, bizim Aladağlar’a benzer sarp bir silsilenin en güzel ve yüksek dağı. Hatta kaya yapısı ve şekli itibarıyle bizim Demirkazık’ı andırıyor.. Tarih olarak kış çıkışı olmasına karşın, bölgeye karakterini veren Dezht-i Lut çölünün ısısı nedeniyle aşırı kar yoktu, ancak yeterince soğuk bir tırmanış oldu. 2900 metrede bivak kulübesi olan kamp yerinden başlayan rota, kuzey taraftan dolambaçlı şekilde zirveye gidiyor ve ortalama 40-45 derece eğimli sert kar ve II-III derece zorlukta kaya etapları ile Joopar’ın doruğuna ulaşıyor. Kuzeyden öncelikle 3800m’ye kadar ‘Musibet Kulvarı’ denen, 700m kadar uzun bir kar- buz kulvarıyla bele varılıp, öndeki 3900 metrelik bir zirvenin ardına dolaşılıyor ve buradan da Joopar’ın doğusuna çıkan 300 metrelik bir kar- buz kulvarı çıkılıyor. Devamında, zirve kulesinin doğu sırtından II-III derece etaplarla zirveye ulaşılıyor. Kısaca, uzak ve enteresan bir mekanda zevkli bir rota diyebiliriz.
Zirvede oldukça kalabalıktık; küçük sayılır bir dorukta en az 60 kişi! Çölün çok aşağılardaki büyüleyici manzarası ve insanların ortak zirve coşkusu ile güzel bir zirve günü oldu. Tırmanış 5.5 saat, iniş ise 3 saat kadar sürdü ve aynı günün gecesi, 1400 metredeki Mahan kasabasına kadar inmiştik bile.
Bu tırmanışa nazik davetleri ve dostlukları için İran Dağcılık ve Spor Tırmanış Federasyonuna içten teşekkürler ederim. Tırmanış sonrasında Tahran’da bir ziyarette bulunduğum İran Dağcılık ve Spor Tırmanış Federasyonu başkanı Reza Zarei ve ikinci başkan Hadi Saberi bana 8000’liklerdeki tırmanışlarım için, İran’da sporculara verilen madalyadan taktılar ve her çıktığım 8000’lik zirve için birer tane vermek istediklerini belirttiler. Bu da benim için son derece anlamlı bir jestti.
Bu yazı yorumlara kapalı.