22 Kasım 2017

KAÇKAR DAĞLARI- KEMERLİ KAÇKAR DAĞI (3562m) TIRMANIŞI

(Fotoğraflar: Tunç Fındık,  topo fotoğrafları: Yılmaz Seferoğlu / kackar.org)

Kasım ayı ortalarında  Trabzondan cerrah dostum Dr. Serdar Topaloğlu  ile  Doğu Karadeniz’in Kaçkar Dağlarındaki (Bulut Dağları olarak da bilinen) Kemerli Kaçkar Masifine gidelim dedik. Hava durumu  neredeyse bir hafta boyunca temiz ve tırmanışa elverişli gözüküyordu. Tam kış olmayan ama hiç yaz da  olmayan bu değişik zaman dilininde birkaç antrenman çıkışı yapalım  diyerekten  yola çıktık ve Serdar’ın beni Trabzon havalimanından  toplamasıyla maceramız başladı. Aynı günün gecesi  Ayder’de Kardelen Pansiyonda, Nadir Abi’nin muhabbeti eşliğinde  geceledik ve ertesi sabah, 16 kasım gününde  erkenden  Avusor yaylasına  doğru araçla yola çıktık. Önceki hafta  ‘Donmuş Avusor Gölüne Girme Şenliği’ yapılmış olduğu için yol açıktı (zaten aşağılarda kar yoktu ama yol bozuk değildi yaz kadar) ve  neredeyse 35 dakikada, şahane güneşli ama ayaz soğuk bir sabahta (kış sabahı demeye dilim varmadı)  2500 metrelerdeki Avusor yaylasına çıktık. Yaza inat, tamamen  terkedilmiş ve insansız bir  metruk yapılar topluluğu idi burası- gölgelerde sert kar, güneşlerde sararmış donuk çimenleriyle.  Vardığımız anda hızlıca   toparlanıp hemen Kemerli Kaçkar Dağına tırmanış için yola düştük, ilk güneşle beraber.

Kemerli Kaçkar, bu adla da anılan masifin en yüksek dağıdır ve yüksekliği de 3562m’dir. Uzun süre Kemerli Kaçkar  mı yoksa Kuşaklı Kaçkar mı adı bu dağın  diye  düşünmüş ve soruşturmuştum, ama aslında  iki isim de aynı   yere çıkıyordu: Kemerli Kaçkar diye analım dedik  herkesin de  daha çok tanıdığı  ismiyle. Velhasıl dağ şimdi önümüzde, bu açık günde tamamen kar kaplı bir kaya yığını olarak yükseliyordu.  İlk işimiz yarım saatte, göle girme sevdalılarının  açtığı beton gibi izden yükselererek  2600m’deki Avusor gölüne varmak oldu.  Kesilmiş beton gibi kare şekilli, kalın  buz blokları olmasa, burada göl olduğu zor anlaşılırdı kar örtüsü altında. Gölün ardından  içine girdiğimiz ve bizi dağın batı yüzündeki geniş çanağa çıkartacak   kulvarda bazen dize kadar batsak da, geneli pek kötü olmayan karda  3000m’lere kadar hızlıca, krampon takmaya  çok gerek kalmadan yükseldik. Geç saat yola çıkmamıza karşın hava dengeliydi ve Kaçkar’ın alışık olduğumuz sis-bulut örtüsünden eser yoktu. Sessiz, güneşli bir dağ günü hüküm sürmekteydi.. Öğleden sonranın ilk saatleri sıcaklık açısından  bunaltıcı olmaya yüz tutmuştu bile.

Dağın batı yüzü  çanağının kıyısından Serdar ile rotaya baktık, ortam biraz karışıktı… kulvarlar, kuleler, kayalıklar.  Krampon takmamız gerekiyordu artık çünkü sonbaharın sert karı burada iyice buza kesmişti. En sonunda kararımız, bu çanağın  kabaca sol tarafındaki kar ve kayalık bloklar arasından kuzey kulesinin tabanına yükselmek oldu. Burada Serdar, yoğun çalışma hayatının   dağ performansına olumsuz  etkisinden dem vurarak,  devam etmeyip burada beklemek istediğini söyledi ve bana zirveye gitmemi tembihledi. Öğleden sonra olmasına karşın hava halen çok iyiydi; ben de kısa süreceğini düşünerek  tek başıma yola düştüm. Bir kaya bloğunu ortadan  kesen derin karlı kulvarı geçerek  tepedeki kulenin tabanındaki geniş sette sağlı, uzun  bir yan geçişle, kayalar arasında sert kardan kramponlayarak  dağın ana  zirvesine çıkan belirgin  kulvarı buldum ve  kazma-krampon, 200m kadar bu kulvarda tırmanışla (40 derece kar-buz, M2 miks)  Kemerli Kaçkar’ın zirvesine çıktım.  Saat 14.40 gibiydi ve gün batıya yatmıştı bile, çok güzel bir ışık vardı- öğleden sonranın sarı ışığı dağı yıkıyordu- doğu ve kuzeyler gölge ve karanlık, batılar pırıl pırıl ışıkta.  Bu mini alpin tırmanış bana yüksek dağlardaki tırmanışlarımı anımsattı nedense,  belki de aynı gün neredeyse deniz seviyesinden 3600m’lere gitmenin nefes nefeseliği mi bunu anımsattı?  Herneyse.. muhteşem  bir Kaçkar zirve günüydü,  hava adeta Aladağlar kadar kuru ve görüş bir iki ufak bulut dışında  tamamen  açıktı. Kuzeydoğuda Altıparmak’ın kayalık  masifi, batıda Kaçkar masifinin  kalın gölgesi, her yer kış gibi kar altında.. Bayrağımız,  zirvedeki  metal direkte üst bağı kopmuş durumdaydı ve onu tamir ettim. Ardından  birkaç fotoğraf, biraz manzara seyretmek,  termostan bir yudum çay ve Serdar’ı çok bekletemek  için iniş zamanı.

Akşam ayazı  mor-mavi gölgelerle geldiğinde Avusor gölüne inmiştik.  Karanlık bastığında  soğuk, donmuş yaytaya inmiştik ve ertesi gün ne yapacağımıza karar vermemiştik henüz.

Yorum olarak, özellikle böyle iyi karlı ve havanın iyi olduğu koşullarda  zevkli, hiç sıkıcı olmayan  ve manzaralı bir klasik rota.

Kemerli Kackar Peak (3562m), one of the loftier summits of the Turkish Pontic Alps of Northeastern region,  is a well-known and certainly popular classic  alpine climb of this area. The highest peak of the Bulut mountain massif, this  rocky peak is approached from the north (Black Sea) side, following Rize/Pazar-Camlihemsin-Ayder  motor route and the  furthest place for the vehicles to reach is the high pasture of Avusor at 2500m, the last part from Ayder being a jeep-track. This time in Kackar mountains  it was neither full winter nor  a summer climb, nevertheless it was cold and there was more than abundant deep powder snow on the northern slopes. With my friend  Serdar Topaloğlu, we started late in the morning from the pasture of Avusor, and the athmospheric conditions were unusually stable for the short autumn day, with the accompanying high pressure front.  From the frozen lake of Avusor (2600m)  we  took on an easy but sometimes knee-deep powder snow filled gully to gain the western cwm of the mountain, where the standart route takes on the  left edge of the wide west face in a  steepish gully between rock  spurs and pinnacles.  Somehow the route looked complex but once we entered the  wide face from the left, I was able to pick up a traverse route connecting  to the  main summit, between rock spurs and ice&snow gullies. At that point, Serdar declared he was too exhausted to continue in snow so he waited for me patiently where he stood at 3200m altitude. Alone now, I continued with ice tool & crampons  to ascend the summit ice gully for 200 meters more  altitude and  the rocky, snow crested  summit of Kemerli I  finally achieved  in the afternoon  by 14.30 hours. Snow and ice cover makes this climb an exactly worthwhile classical ascent, with great views of the Kackar range to the west and east.   Total altitude gain frm the pasture of Avusor is 1100m.

 

 

 

Bu yazı yorumlara kapalı.