VAN-EREK DAĞI (3200m) ÇIKIŞI
(Fotoğraflar: Mustafa Bingöl, Tunç Fındık, İsmail Demir)
Van Turizm Haftası nedeniyle davetli olduğum ‘Göller ve Dağlar Şehri’ Van’ı Şubat ayında donmuş şelale tırmandığımızdan sonra, kış bitip bahar gelecekken tekrar ziyaret etmek nasipmiş.. Bu sefer, Patika Doğa Sporları Kulübünden arkadaşlarım Mustafa Bingöl, İsmail Demir, Necdet Bozkurt ve Emre Kılıç ile beraber ‘lokal dağ’ olan Erek Dağına çıkalım dedik. Kayalık, uzun sırt hatlarından oluşan ve 3000 metreyi aşan birkaç ayrı zirve içeren Erek, hemen Van’ın doğusunda uzanan, geneli kayalık bir dağ kütlesi; kışın tırmandığımız Erek donmuş şelalesi de dağın kuzey tarafa bakan boğazında. Genel olarak bol kar tutan ve soğuk hava deposu görevi gören bu dağın manzarası da harika; tüm Van gölü ve onu çevreleyen 3000 metre üzerindeki dağ silsileleri..Erek dağı pek de tanınan bir dağ değil; yerel dağcıların iyi bildiği ve yaz-kış sıklıkla ziyaret ettiği bir dağ olmakla beraber, Van Gölü havzasındaki en orijinal zirve fikrimce. Sanırım kışın da derin kar ve şiddetli soğuk koşullar nedeniyle sıkıntılı olabiliyor..
20 nisan 2017 sabahının erken saatinde Van’ın içinden hareket ve sabahçı kahvesinden termosları kaynar çay doldurmanın ardından 10 dakika araba yolculuğuyla dağın güney tarafındaki boğazın tabanında bulunan, 2000 metrelerdeki Yedikilise köyüne vardık. Burada gerçekten enteresan bir yer var(mış); Urartulardan kalma su kanalları: ancak çirkin plastik borularla burası kazılıp su çekilince tarihi kanallar tahrip olmuş ve ortam oldukça yıpranmıştı.. Donmuş çamurda yaptığımız başlangıçla dağın güneyindeki belirgin boğazda, patika boyunca ilerledik ve yükseldikçe parça parça kara geldik. boğazın çıktığı belin sağından, kayaların tabanından yükselişle, 30 derece eğimi geçmeyen sert kar kulvarları bizi 3000 metrelerde kar kaplı bir sırt-omuza çıkarttı. Buradan da zirve kütlesinin bazalt kayalıklarını bölen kar kulvarlarında ve son kısımdaki kayalık etaplarda basit tırmanışla (II derece) 3200 metrelik zirveye ulaştık. Patika kulübünün Van gölü çevresindeki 10 farklı doruğa (ki en yüksek olanı Artos Dağı sanırım) zirve defteri bırakma faaliyetinin sonucu olarak, burada da metal kutu içinde zirve defteri vardı. Böylece, literal manada ayaklarımızın altında olan Van şehri ve Van gölü manzarasına nazır, termoslardaki çayı mideye yuvarladık.. Bu rota, 1200m kadar irtifa kazanımı ile 4 saat sürmüştü. Şehre bu kadar yakın bir dağım olsaydı yaşadığım yerde (mesela Antalya böyle), inanın haftada 3-4 sefer sadece kardiyo antrenmanı için çıkıp inerdim! Bu arada, birkaç yüz metrelik teknik etaplar içeren kaya veya miks rotaları da var bu dağın, çok şey yapılabilir, kısaca hoşuma gitti..
İniş farklı bir durum yarattı; öğlen sıcağında tüm kar yapısı hızla değişmiş ve ‘ice-slush’ halini almıştı, bazı yerde belimize kadar kara batıyorduk. İç kısımda batıya bakan bir boğazın tabanındaki yüzlerce metre uzunlukta, 7-8m kalınlıkta, koca buz bloklarından oluşmuş tabaka kar çığının kalıntısı da dikkatimizi çekmedi değil. Kısacası her dağ gibi, dikkatsiz olmaya mahal olmayan bir yer, Erek Dağı. 2600 metrelerde, geniş bir beldeki çok eski tarihlerden kalma Ermeni kilisesinin harabelerini inceledik ve çıkışa başladığımız köye doğru devam ettik.
Bu tırmanışa beraber gittiğim arkadaşlarıma ve Turizm haftası dahilinde beni Van’a davet eden Van il turizm müdürü Muzaffer Aktuğ’a teşekkür ederim.
The 3200m high Mt Erek, at the eastern side of the City of Van, is one of the interesting but less known peaks in the vicinity of Lake Van. A rocky, multi summited basalt mass, Mt Erek offers every kind of mountain activity for climbers, as well as perfect views of the Lake Van and flanking peaks. With my friends from Van, we made an end of winter ascent starting from southern valley to reach the western face of the mountain, a walk-up type ascent with a rocky grade II scramble to the summit.
Bu yazı yorumlara kapalı.