KIRGIZİSTAN-ALA ARCHA DAĞLARI- KORONA PEAK (4800m) ÇIKIŞI, EYLÜL 2015
(Fotolar: Tunç Fındık ve Doğan Palut)
Artık Kırgızistan’da, Bişkek’de yaşayan dostumuz Anıl Şarkoğlu’nun daveti üzerine, 21-29 eylül 2015 tarihlerinde, tırmanış partnerin Doğan Palut ile Kırgızistan yollarına düştük. Bu sefer amacımız, herkesin o ülkede yapmaya niyet ettiği üzere 7000’lik zirve değil, 5000m’lik dağlarda teknik ve zevkli tırmanış yapmaktı, öyle de oldu. Kısa süre ve dar vakitte hızlı bir faaliyet olacak, bir, belki de maksimum iki çıkış yapabilecektik, artık bir hafta zamana ne sığarsa. İstikamet: Bişkek’in güneyinde, Batı Tien Shan dağları olarak da bilinen Ala Archa dağları; 5000m sınırında birçok zirveye sahip olan, buzul ve kaya ile dolu, harika bir dağlık silsile, gerçek bir dağ cenneti. Ala Archa, toplamı 200 kilometreyi bulan uzun bir dağ zincirinde bir halka, ve bu bölgede en çok çıkılan dağların olduğu yer.
4.5 saat ve 3500km süren yorucu bir gece uçak yolculuğu ardından, Bişkek’te tüm gün dinlendik ve ertesi günkü dağ seferine hazırlandık. Ertesi sabah, eski dostumuz Sergey bizi Ala Archa milli parkı kapısına bıraktı. Sırtta çantalarla 2000m’lerden, ormanlık bir vadide patikadan başladık ve 3 saat sonra, sis ve soğuk içinde 3400m’deki Ratsek dağevi bölgesine ulaşıp çadırımızı kurduk. Eski Sovyetlerin her dağındaki gibi, buradaki dağcılık da oldukça organize; rehberler, kurtarma hizmeti, dağ kulübeleri ve eğitim faaliyetleri var. Bölgenin önemli rehberleriyle rotalar ve durumları hakkında konuşup bilgi edindik; kafada belirgin bir hedefle gelmemiş olduğumuz ve biraz da buraya alışmak istediğimiz için ilk hedef olarak bölgenin en belli başlı ve bilinen zirvesi olan Korona Dağı’nı hedefledik. İsmi ‘taç’ anlamına gelen bu dağın 4750-4850m arasında değişen 5 değişik kayalık kulesi ve herbirinin farklı rotaları var. Korona bize Alplerin en önemli zirvelerinden Mont Blanc’ı anımsattı, gerek yükseklik, gerekse topografya ve görünüm olarak. Ne de olsa, burası da Kırgızistan’ın Alpleriydi. Bölge iyi dökümanlanmış ve bunun da faydasını gördük. Bu bölgede oldukça yüksek ve zorlu zirveler var, Semionova-Tienshanskogo, Free Korea gibi doruklardan gözümüzü alamadık!
Böylece, Korona’ya batı yüzden çıkış için ertesi gün tekrardan yukarıya hareket ettik. İp, teknik malzeme, giysi, ocak, gaz vb sırtımızda, 3900m’deki Korona bivak kulübesine yola çıktık ve Aksai buzulunun sol kıyısı boyunca çarşak ve morenden yükselişle üst buzul platosuna çıktık. 3 saat kadar sürede, hızla basan sis ve tipi içinde Korona bivak kulübesine vardık ve toplam maksimum 6 kişi alabilen bu metruk, kirli kulübede, Alman ve İskoç dağcılarla beraber geceyi geçirdik. Peynir, salam ve ekmek bu seferdeki esas yiyeceklerimizdi- ve tabi bol çay kahve. Tüm öğleden sonra ve gecenin ilk yarısı tipi devam etti ve yere taze kar bıraktı.
25 eylül sabahı 6’da, gün aydınlanırken tırmanışa başladık ve Korona’nın batı yüzünü oluşturan geniş ve yatık buzul yamacına girdik. Hava oldukça soğuktu, Türkiye’de bir kış çıkışı ile aynı. Geniş buzul yamaçlarını birleştiren çatlaklı platolardan ve dik yerlerden yükselip nihayetinde ipi açtık. Ortalama 35-45 derece eğimli kar-buz yüzleri ile kayalık zirvelerin tabanına ulaştık ve son kısımdaki 200m ve 45-50 derece eğimli buz yüzünde beraberce ‘running belay’ yaparak kayalara vardık. Sorun, tam olarak hangi zirveye gideceğimizi kestirememizdeydi ancak biraz arandıktan ve fikir yürüttükten sonra rotamızı bulup, 4800m yüksekliğe yakın olan Korona 2. kuleye batı sırtından tırmanışa geçtik. Miks koşullar içeren, taze kar ile zorlaşan dik granit kayada (100m, ortalama III+, IV+ derece) tırmanarak kulenin zirvesine çıktık ve bu tırmanışın destekçisi olan Zirve Dağcılık kulübümüzün bayrağı ile birkaç fotoğraf çektik. Hava hiç iyi değildi ve aşırı rüzgarlı, gelip geçen bulutluydu, bu koşullar bizi biraz zorladı. Yine de, tırmanış zevkli etaplar içeriyordu ve manzara oldukça güzeldi.
Böylece çıktığımız etaplardan, kaya ve buzdan iple inerek, arasıra karla kaplı buzul çatlaklarına ayağımız girerek, toplam 7-8 saatte Korona bivak kulübesine ulaştık ve geceyi orada geçirdik. Gerisi bir dönüş hikayesi, ardımızdan dağlara bolca kar yağdı. Bu muhteşem ve lojistiği arkadaşlarımız sayesinde kolay olan bölgeye döneceğimiz kesin, çünkü tırmanmak istediğimiz çok rota ve dağ var..
Sevgili tırmanış arkadaşım Doğan Palut’a bu çıkıştaki beraberliğimiz ve paylaşımımız için teşekkür! Bize çok yardımcı olan ve evlerini açan dostlarımız Anıl Şarkoğlu ve Olga Gorozhanina’ya sonsuz teşekkür ederiz. Ve de, bu tırmanışa sponsor olan Zirve Dağcılık Kulübüne, sevgili Orhan Kozan’a da teşekkürler..
This week we climbed Peak Korona (4800m) in Kyrghizistan with my partner Doğan Palut. Between 21-29 september, we travelled to Kyrghizistan’s Ala Archa mountains, which are quite reminiscent of the western Alps of Europe. After a day of rest in Bishkek following the long flight, we started from the entrance of Ala Archa Park (2000m) for Ratsek Hut (3400m) and camped there. Next day started the approach for Korona. After a night of bivi at Korona bivouac hut (3900m), starting from Korona bivouac hut by the Aksai glacier at 3900m altitude, at 25th september 13.00 hours we summitted K0rona 2nd tower, climbing the northwest ridge. Our route was a classic alpine line of rock and ice, and weather was cold and changing a lot. Although the climb was not a sustained technical climb, nevertheless it involved steep ice, crevasses, mixed and exposed climbing passages on granite and of course, rappelling down all along, in a cold winter-like windy day. Korona reminded Mt. Blanc of French Alps to us. It is sure we will be back for other interesting climbing routes in this excellent alpine region.
Bu yazı yorumlara kapalı.