KAHRAMANMARAŞ- KAYA DÜLDÜLÜ (2110m) DOĞU YÜZÜNDE YENİ ROTA
Bu hafta, ağustos 2016’nın son kısmında, geçen yıldan beri merak ettiğim bir tırmanışı yaptım; ‘Maraş Kaya Düldülü’! Enteresan adına rağmen bu bölgenin güzel gözüken sarp kayalık dağlarından birisi bu; Berke Barajı çevresindeki en belirgin yükseltilerden. Gaziantep’li dostum Burak Gürer’in organizasyonu ile, devamı Elbistan-Nurhak Dağlarına uzayan bir dağ gezisi yaptık; Gaziantep Üniversitesi Dağcılık Kulübünden arkadaşlarımız Soner Akıncı, Murat Özbak ve Kemal Doğan da bize katıldılar. Maraş’ın bu bölgesi oldukça dağlık ve karışık yapılı bir arazi, gitmek istediğiniz yere varmak için orman yollarını iyi bilmek gerekli.. Bu noktada sevgili Maraşlı dostumuz Sait Kılıçsallayan ve ailesi ile Çokran köyü muhtarı Ramazan Oğulluk yanımızda olunca, tırmanışı yapmak için doğru kamp yerine varmak sorun olmadı doğrusu.
Kaya Düldülü, 500m irtifadan başlayan ve 2100m’lerde biten sarp yamaçlar ve geniş kayalık, ağaçlı yüzleriyle geniş bir kütle. Klasik tırmanış rotasının olduğu uzun, geniş doğu yüzü haricinde pek çıkılan ve popüler bir dağ da değil. Uzaklardan şahane bir kireçtaşı kulesi olarak gözüken ve Gaziantep’e havadan yaklaşımda dikkat çeken bu dağın doğu yüzünde enteresan, 5 ip boyu uzunlukta bir alpin kaya tırmanış rotası açtık bu sefer. Kaya yapısı normal kireçtaşına göre biraz değişik; zira sağlam etaplar içerse bile çatlak ve kırığı çok kıt, yani emniyet alması sorunlu bir yapıya sahip. Ama tabii, bunu tırmanmadan anlamak mümkün olmayacaktı. Ayrıca kayanın niteliği olarak, beklediğimiz gibi kaymak gibi tutamaklı kireçtaşı yerine çürüklük ve ayrık iri bloklar da içeren bir kaya yapısı ile denk geldik. Ama her tırmanış bir farklı deneyimdir, çürük veya sağlam.. Bu şahane coğrafyada ipi açıp kayada tırmanmaktan güzel ne olabilirdi ki?
Maraş’ın Aksu köprüsünden girişle Sır Barajı yolu boyunca önce asfalt ve stabilize, sonra da dağ yamaçlarını kıvrılarak geçen toprak dağ yolu ile 65 kilometre giderek, 1500m’lerdeki kamp yerine vardık. Dağın doğu yüzü tabanına ulaşan ve harika bir orman örtüsü içinden, genelde sırtları izleyen ilerleyen 1.5 km kadar uzunluktaki patika ile tırmanışın başlayacağı yere keşif yaptık (en iyi keşif kara keşfidir, onu da komutan kendisi yapar!!) Amacımız dağın doğuya bakan piramit şekilli sarp duvarını çıkmaktı ancak bunun girişiçok uzaklarda, oldukça zahmetli bir yerde idi. Bunun yerine, en iyi gözüken seçenek olan ve tam zirveye çıkan doğu sırtını izlemeye karar verdik. Ertesi gün, 23 ağustos sabahında, şansımıza açık bir havada (ki bu bölge, çok sayıdaki baraj gölü ve Çukurova’nın nemi nedeniyle sis ve bulut çeken bir yer) tırmanışın tabanına vardık ve ip ile malzemeler çantadan çıkıp üzerimizde, kemerlerimizdeki yerini aldılar.
Geniş doğu yüzü, kuzeye -yani sağa doğru- gittikçe kolaylaşan ve setli hale gelen 250-300m yükseklikte bir kayalık yüzey. Bu gün için ekibimiz ben, Burak Gürer ve Murat Özbak’tan oluşuyordu. En solda yani doğu duvarı kıyısında, sırtı andıran yapısı ile, bize doğal bir rota sundu dağ; girişte kısa dik bir etapla (IV-) başlayan rota, devamında genelde zor olmayan, ama emniyet alması sorunlu ve çoklukla çürük kaya yüzeyleri ile (III+) kiliti olan dik bir baca-çatlak yapısına dayandı. Bu kısa ve zevkli kilitetap ile ( V- derece, 20m kadar) zirve sırtına çıkan kaya kulvarına ve doğrudan zirveye bağlandık. Diğer ekip olan Soner Akıncı ve Kemal Doğan da sağda farklı bir giriş ile bizim rotanın kilitine girdiler ve böylece zirvede buluştuk. İniş rotası ise iyice sağda, sırtın devamından doğu yüzünün görece daha kolay ve setli yerlerinden serbest tırmanışla döne dolaşa oldu (III, III+) ve son kısımda 30m kadar ip inişi ile (ağaçtan) zemine vardık.
Yorum olarak; Doğu yüzünün en sol kısmındaki rotamız 275m, 5 ip boyu ve V-, III+ derece zorlukta.
İşte böyle, Düldülün sırtına binmek bu güne kısmetmiş!
(Bu tırmanışın lojistiğindeki nazik yardım ve eşliklerinden dolayı Çokran Muhtarı Ramazan Oğulluk, SAit Kılıçsallayan ve ailesi ile Gaziantep Zirve Dağcılık ekibi lideri Ali Çekematma’ya teşekkür ederiz!)
Bu yazı yorumlara kapalı.