2 Ekim 2012

ALADAĞLAR’DA 2 İLK ÇIKIŞ: KARAKULE ve MADENBAŞI T. 2012

Bu hafta, uzun süreden beri – Himalaya ve Karakurum’dan  zaman bularak!- sevgili Aladağlarımda bazı tırmanışlar yaptım; daha da değerlisi,  iyi bir dostla, Mustafa Kalaycı (Tafa) ile…

Trekçilerin ve tur şirketlerinin  Yedigöl platosuna popüler geçiş rotası olan Maden Boğazı’nı seçtik tırmanış mekanı olarak, unutulmuş  ve boş bir dağ vadisi, hele ki bu eylül ayı sonunda tam öyleydi. Kurumuş göl ve boz renkli kireçtaşı yığınlarının arasında, tek su kaynağı 3000 metredeki çömçe gölden boruyla getirilen su. Gündüz güneşte 35 derece, gece ise suyu donduran 0 derece ısı vardı, öyle ki güneşte tırmanırken keyifli, gölgede titreten bir ortam..  En büyük avantajımız,  dostumuz Rambo’nun (Ramazan) bizi  araçla 2800 metrede, göl kıyısındaki kamp yerine çıkartması oldu. Bu vesileyle hem ulaşımı sağlayan, hem de göl kıyısındaki kamplarını kullanmamıza izin veren  Demavend Travel’a teşekkür ederiz. Velhasıl, dağcılar ve tırmnıcılar arasında pek de popüler olmayan, sadece girişindeki Pınarbaşı kanyonundaki boltlama mevzusuyla bilinirliği artan bu  boğazda 2005 yılında yaptığımız bazı ilk çıkışlara yenilerini ekledik:

1- KARAKULE (3200 m), kuzeydoğu yüzü ilk çıkış ‘Krom’, 26 eylül 2012, 300 m ve 6 ip boyu uzunlukta, III+, V+ derece zorlukta geleneksel tırmanış. Karagölün üzerinde yükselen bu güzel kulede, sağlam kayada, doğal hattı izleyen bir rota oldu.

2- MADENBAŞI T. (3300 m), dağın ilk çıkışı, ‘Bakır’, batı yüzünden, 27 eylül 2012, 300 m uzunlukta, III+, IV+ derece geleneksel tırmanış. Kulelerden oluşan geniş ve karışık bir batı yüzüne sahip olan Madenbaşı Tepesinin yürüyüş rotası yok, her tarafından kaya tırmanışı gerektiren bir zirve ve doğal olarak önceden hiç çıkılmamış. Biz de, basit ama boşluklu  serbest çıkışlar ve dikleşen yerlerde  birkaç ipli etap ile zirveye vardık; inişi ise kuzey sırtından iple, sikke bırakarak  gerçekleştirdik.

Bu yazı yorumlara kapalı.