15 Kasım 2019

ANTALYA- ÇETİRLİK KULESİ GÜNEY DUVARI YENİ ROTA ‘ZİFTLİ SÜTLAÇ’

(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Cemal Zerepcan)

Antalya’da kaya bitmez…!

Çetirlik dağı, Antalya’nın kıyı Beydağlarındaki Antalya körfezi manzaralı kayalık omurganın zirvelerinden biridir. Yüksekliği denizden 700m kadar olan ve güney tarafı birkaç yüz metreye uzanan bir kaya uçurumu durumundaki bu zirvenin güney yüzünü oluşturan duvarda  bu hafta, 12 kasım 2019 tarihinde dostum Cemal Zerepcan ile beraber ‘Ziftli Sütlaç’ adını verdiğimiz bir geleneksel çok ipli rota tırmandık; toplamı 230m uzunluk ve V+ derece zorluktaki  tırmanış oldukça otlu, temizlik ihtiyacı gerektiren, bazen çok çürük kayalık zeminde tırmanış içeren, üstüne üstlük de tabanına ulaşımı sıkıntılı (dikenli çalı-cangıl-sık orman örtüsü) bir nitelik taşıyor, yani hemen herşey olumsuz, geleneksel  tırmanışın ve bilinmeyen bir yüzün harika macera hissi dışında.. Ee, papaz her zaman pilav yemez derler, bu sefer de  böyle olsundu. Bu sayede yeni hatlar bulduk ve deftere yazdık, sonrası için..Üstüne üstlük manzaramız da çok  muhteşemdi, Antalya körfezinin yüksek bir yerden doyumsuz manzarası. Bu durum her zaman hayran olduğum birşey, buralarda tırmanırken.

Gelelim tırmanışa. Rota tabanına Antalya-Altınyaka yolundan yürüyerek, 150m kadar irtifa alımı ile neredeyse 1 saatte varılıyor, fena bir orman örtüsü var ve dikkat etmezseniz sık çalılıklarda yolu yitirip boğulmak  çok kolay.. belli belirsiz, devamsz orman patikaları ile terleyerek kayanın tabanına çıktık.  Geçmişte, 2014 yılında  Cemal bu yüzün sağ tarafında  bir rota çıkmıştı ancak  berbat çürüklükten dolayı neredeyse tepeye varacakken vazgeçtiğini anlatıyor. Biz de onun rotasının sol tarafındaki geniş, dev kulvarın solunda kalan mahmuzun orada bir rota açalım dedik bu sefer. Böylece, kasım ayı için oldukça sıcak bir havada rotaya girdik. İlk ip boyu geniş bir yüzeyi (tepede solda damla şekilli bir tavan gözüküyor) öncelikle dik doğrultuda bölen kaya kulvarı (III+) ile başladı, sonra bazı çürük bloklar içeren hafif sağlı, dik stepler veren  rampa-çatlak (IV+ ve V-) ile devam etti. Çatlak hattındaki yaygın, yolu tıkayan ardıç ağacını  teğet geçen dikey slab (V+) ve devamındaki çatlak (çürük ve otlu, V)  ile üst sete, ölü ağaç kalıntılarını ve inatçı çalıları söküp aşağı atarak çıktım, bu arada aşağı biraz da taş düşürmüş olsam gerek.. Nihayetinde çürük kayalardan oluşmuş geniş setin alt kıyısında zar zor kurulan bir istasyon (baba ve sikke) (1.ip: V+ 55m). Cemal de çürüklük ve otluluktan şikayet ederek  geldi ve  sonraki adımımız,  dengesiz, kaygan çarşaklı sette 20m kadar  (ki tepeye büyük, çalı dolu kaya kulvarı uzanıyor) kabaca sollu yükselişle soldaki sırt-omuz-mahmuz yapısının altına geçmek oldu.  İkinci ip boyu tam bu sırttan başladı, çok çürük  -maalesef ölümüne çürük ve oynak- tın tın bloklarla dolu bu mahmuzu sonuna dek, adeta yumurtalar üzerinde tırmanırcasına hassas şekilde çıktım (sevmediğim, ama nedense çok denk geldiğim bir şey), etkin ara emniyet bulmak için çok çalıştım (IV+ ama ne IV+)! Mahmuzun bitiminde bir sikkeyi  iyi bir ara emniyet noktası yapıp, sola yükselen boşluklu travers  (V-) ile sol yüzü oluşturan  otlu-çalılı yüzeye girdim (III+) ve ip boyunun tam da en sonunda  -her nasılsa- mükemmel bir sette harika bir çatlakta istasyon kurabildim takoz ve friendlerimle (2.ip: V- 60m), Son ip boyu harika sayılırdı diğerlerine göre; sağlam, dik, gri rampanın yüzeyi (IV) , pek otlu sayılmaz, bol kumsaati  (bu etapta en az 4 adet var) ve ara emniyet var.. ve manzara muhteşem! İp boyu rampanın sol ucundaki ağacın olduğu sette (yatan zeminin kıyısında) sonlandı, ağaçta istasyon (3.ip: IV 45m). Bu noktadan sağlı yükselişle, geneli kolay kayalık zeminde 70-80m kadar irtifa alarak zirveye çıktık, ağızlar kulaklarda (I, II derece, birkaç step III). İniş, sağ sırttan kayalık zeminde bazen geri geri tırmanışla (geneli II, bazen III) rota tabanına.. gerçi biraz rota aramak lazım, çünkü zemin karışık ve dikkat gerektiriyor..

Yorum olarak otlu, çürük, tabanına ulaşımı sıkıntılı bir rota (sütlacı yedik ama içinde zift vardı hesabı, aynı zamanda eski mizah dergisi Leman’da Gökhan Dabak’ın sayfası idi ‘Ziftli Sütlaç’, unutmam!). Aslında biraz temizlense, uğraşılsa  enteresan bir hat olacak bir rota, uzak ve yalnız bir mekanda, şehire bu kadar yakın ama bu kadar da uzak ve yalıtılmış.. Yalnız çürüklük, özellikle 2.ip boyundaki mahmuzda  oldukça kötü, çok dikkat gerektiriyor. Malzeme olarak 60m çift ip kullanmak  avantajlı olacaktır.  Tam set yaylı tıkaç ve telli takoz, artı birkaç sikke taşımanızı  bu rotada öneriyorum.

Teşekkürler dostum Cemal, bu güzel dağ günü için.

Dağların güzelliği sizlerle olsun…!

Bu yazı yorumlara kapalı.