1 Haziran 2021

ANTALYA- GEYİKSİVRİSİ DAĞI KUZEYBATI SIRTI İLK ÇIKIŞI ‘AYDINLIK’ ROTASI

(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Zorbey Aktuyun)

‘Karşımdaki dağ’ veya ‘ön balkonumdaki kaya bahçesi’ olarak tanımladığım ve  benim için Geyikbayırı’na kesinlikle karakterini veren dağ olan Geyiksivrisi dağı, bu sefer sevgili Zorbey Aktuyun ve beni  misafir etti; dağın hiç  çıkışı olmayan kuzeybatı sırtında yeni bir rota olan ‘Aydınlık’ adını verdiğimiz yeni bir geleneksel duvar rotasını  9 mayıs 2021 tarihinde  açtık. Aydınlık, dünyamızın içinden geçtiği bu karanlık günlerdeki  umudumuzu temsil ediyor. Tıpkı bu tırmanışı yaptığımız şahane güneşli, muhteşem Akdeniz günü gibi..

Rotamız dağın kuzeybatı duvarının hemen sağ tarafındaki belirgin sırt hattı omuzdadır. 800 metredeki Elmin yaylasından 1715 metrelik zirveye neredeyse 1000m kadar irtifa farkı vardır ve rotanın teknik bir duvar olan etabı 5 ip boyu ve 250 metre kadar uzunluktadır. Geneli V derecelerde olan bu geleneksel duvarın kilit ip boyu şahane bir VII derecelik pasajdır. Kaya kalitesi, bu dağın diğer yerlerine  kıyas edersek çok iyi sayılır: sağlam ve temiz, masif kayada tırmanmak şansımız oldu, zira dağın kuzey yüzü ve sırtında bazen korkunç derecede çürük etaplara denk gelmeniz kaçınılmaz..

Tırmanış, Geyikbayırı köyünden araçla 10 dakika, yürüyüşle 50 dakika  mesafedeki ve ortalama 800 metre irtifadaki  Elmin yaylasından başlıyor.  Tıpkı klasik rotaya gider gibi kuzey yüzü tabanına orman içinden, patikadan  ilerleniyor ve 100m kadar irtifa alımı ile üstteki ‘orman kolyesi’ne çıkışı sağlayan kayalık, dar, yosunlu boğaz geçiliyor (II, bazen III). Bunun ormana varışında klasik rotaya sola uzanan, babalarla işaretli patikaya devam  etmek yerine dik doğrultuda kuzeybatı duvarı tabanına giden orman yamacına giriliyor (biz sağda kalan kayalık kanyona girmedik, fakat aslında rotanın teknik etapları bu kanyonun tam tepesindedir) ve 100 metre irtifa alımı ardından kaya duvarı tabanına geliniyor. Tepede, kuzeybatı duvarı altını koruyan büyük bir kayalık kulenin biraz solunda kalan yosunlu, slablı dere yatağına giriliyor ve aslında tırmanış gerçekten bu noktada  başlıyor. Çokluk serbest geçilen  III, III+  bazen IV derece suyla aşınmış, terletici ve dikkat gerektiren dere içi  tırmanış etapları ile 250m kadar irtifa  alımı sizi soldaki keskince kulelerin sırtından geçişle, kuzeybatı duvarının tabanındaki geniş ve curuflu bir orman terasına çıkartıyor. Duvarın altı boyunca sağa yürünüyor; bazen  kısa II, III derece geçişlerle terasın tepesinden en sağına (sağ tarafta şimdi altta kalan  kayalık dev kanyon/boğazın tam üzerine), geniş düz bir sete varmak için 30 metre kadar irtifa kaybediliyor. Şimdi artık kuzeybatı sırtının tabanına ulaştık- ancak aşağıdan gözüktüğü gibi burası bir sırt hattı değil, dik bir duvardır. Teknik tırmanışın ilk ip boyu burada başlıyor.

1.ip: Zorbey’in lider gittiği bu kilit ip boyu suyla aşınmış, temiz, masif ve dikey, gri bir kaya duvarı. Etap ara emniyeti sınırlı boulder hamlelerle başlıyor ve dik bir sırtçık-köşe ile kilit pasaja varıyor. Önce dik, sonra sollu yükselerek tırmanan ayaksız, dışa atan fakat alttan tutuş veren zor bir çatlak geçişi, 15m kadar devam eden ve ara emniyeti iyi ama yerleştirmesi zor olan bu etaba VII  derece vermekte tereddüt etmedik. Bu zor kısım üstte dik bir bacaya ve devamında sağlı, sığ ve dışa atan  bir rampa ile sağda iyi bir kovuğa varıyor, takoz ve friend istasyonu, VII 55m

2.ip: Kısa sayılır bir etap- kovuktan direkt çıkışla 20m kadar sırtlar ve çatlaklar ile  belirgin bir kulenin altına varılıyor, bu kulenin tam kökünden önüne boşluklu bir geçişle, sola travers atılıyor (V, ara emniyet var) ve  alttan gelen baca-kulvarın boşluğu üzerinden kısa zor pasajla kulenin en soluna geçiş.. Buradaki rampa ile sol üst yakındaki iri ağaçta iyi bir istasyon, eski ipler var (bu ipler Doğan’ın eskiden bu boğazdan iple inmesinden kalmaydı, ona da buradan  selam ettik). Bu noktada kanyonun duvarı toplam 75 metre tırmanışla biterek dağın sola uzanan kuzeybatı sırtına girilmiş oluyor ve Geyiksivrisi ile Yıldırımtepe’nin arasındaki geniş yarıntı-çanak sağda net olarak izlenebiliyor, V 25m

3.ip: Ağacın solundan sollu doğrultuda uzanan dikçe, otlu ve çalılı  slabı bölen çatlak hattı kullanılarak, genelde  slabımsı yapıda devam eden duvar tırmanılıyor ve sol yukarıda setli yapıya bürünen kayalıkta, iri çam ağacında istasyon, IV+ 60m

4.ip: İri çam ağacından biraz dik ve sollu doğrultuda yükselişle, önce setlerle bölük başlayan duvar tırmanılıyor. Sırt hattının ucuna, omzuna dek devam eden bu etap, giderek dikleşen ve setleri azalan  duvarı bölen şahane ve zevkli, boşluklu  çatlaklardan oluşuyor, kaya genelde oldukça sağlam ve ara emniyet iyi. Sırt hattında takoz, friend ve baba istasyonu kurmak için farklı imkanlar var, V 45m

5.ip: Sola, soldaki kaya kulesine uzanan sırt önceleri kolay başlıyor (III) ve kaya kulesinin yüzeyinde bazen kısa dik geçişlerle (IV+) kulenin tepesine ve sağ arkasına geçiliyor, kovukta istasyon. Bu noktada ipli tırmanış sona eriyor,  IV+ 60m

Varılan ormanlık ve kuleli  kaya omzundan dağın geniş batı sırtına doğru, arada ormanlık kaya duvarlarında  kısa dik geçişlerle (III, III+), çoğunlukla  yürüyerek ve kolay etaplar ile (II) 200m kadar irtifa alımı yapılınca Geyiksivrisinin zirvesine çıkılıyor. Bu tırmanış bize Elmin yaylasından zirveye 6 saat kadar zaman aldı, inişi de iyi bildiğim klasik rota olan  doğu sırtı/kuzey yüzünden 2 saatte yaptık. Kısacası toplamda 8 saat kadar süren bir tırmanış yapmış olduk.

Yorum olarak: oldukça uzun, kayası genelde sağlam (yine de arasıra  büyük boş bloklar ve gevşek kayalar var), ara emniyeti  genelde iyi, teknik etapları  gayet zevkli ve boşluklu, rota bulması, dağın topografyasına aşina olmayanlar için  özellikle aşağı kısımlarda  son kısımda az da olsa sorun olabilecek bir hat oldu, tavsiye ederim. Bu tırmanış için 60 metreden kısa olmayan ip kullanmak önemli, tabi ki aynı rotadan iple inmek kafasında değilseniz 60 veya 70 metrelik  tek ip de olur elbette. Tam set telli takoz ve birçok boydan ikişer adet olan geniş friend tıkaç seti yanısıra bol uzun perlonbant  hayati. Bu tırmanışta sikke kullanmadık (Zorbey zaten taşımıyor) çünkü kaya gayet nitelikli ve iyi kalitede, ara emniyet sıkıntısı pek yok.

İşte bir taş günü daha böyle geçti…. Türkiye’deki (ve bence dünyadaki) kaliteli tırmanıcılar arasında olan sevgili kardeşim Zorbey’e  bu güzel, serin ve rüzgarlı bahar  gününün neşesini paylaştığımız için tekrar teşekkür, umarım nice kaya ve dağ rotalarına…. Şimdi istikamet, yazın uzun çok ip boylu duvar rotaları.

Tırmanış ve dağlar sizinle olsun! 

    

 

   

 

 

 

Bu yazı yorumlara kapalı.