ANTALYA-KIZILTEPE (HURMA KULESİ) BATI DUVARI İLK ÇIKIŞ ‘ZAGOR’
(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Cemal Zerepcan)
Hurma Kulesi, sevgili dostumuz, bölgenin yerel tırmanıcısı Yılmaz Sevgül’ün rehber kitabında ‘Kızıltepe’ olarak tanımlanan ve doğu yüzü tabanında birçok tek ip boyundan kısa geleneksel rota olan kayalık bandın en yüksek noktasıdır. Doğrusu, bu kadar uzun süredir Antalya-Altınyaka yolunda hep altından araçla geçtiğimiz bu kaya kulesine hiç bakmamışız. Şehre taş atımı kadar yakın ama medeniyete bir o kadar uzak bir uçurum! İnanılmaz bir tırmanış imkanı. Efsanevi çizgi roman karakterinden esinlenerek ‘Zagor’ adını verdiğimiz rota bir ilk çıkış ve 215m, 4 ip boyu uzunlukta, maksimum VI+ derece zorlukta.
Bu canavar gibi terletici sıcak aralık gününde (14 aralık 2017) sevgili Cemal Zerepcan ile, önceki günlerde Sivridağ kadar uzaktan dikkatimizi çeken bu duvara girelim diye yola çıkmıştık. Batı yüzü tabanına cangıl ve çarşaktan 50 dakika kadar terletici bir trek; ve sonunda bir sefer daha çift ip açılıp düzenlendi, malzemeler kuşanıldı. Otlu gözüken belirgin dere yatağının sağ tarafındaki duvardan girdim ve dakika bir, gol bir: ilk ip boyunda ufak bir negatif geçtim:-) ve fakat kaya sağlam, ara emniyet İngilizlerin dediği gibi ‘bomber‘ idi! Böylece dere yatağını andıran oluk-kulvarın sağ yüzeyinde, kazankayalar oluşturan ufak kuleler içinde, giderek eksilen ara emniyetle iyi bir sete vardım ve harika bir kumsaati istasyonu oluşturdum (1.ip: VI- 50m). İkinci ip dik ve boşluklu bir yüzde, ama efsane sağlam bir kaya yapısında yine negatifler, kazankayalar ve şahane çatlaklarla geçti- ara emniyetin çok iyi olması rahatlatıcı unsurdu.. Bu güzel ip boyu ile üstte bir sete ulaştık (2.ip: VI+, 50m). Yukarıda üzeri gözükmeyen bir etap vardı ve Cemal’in lider gitmesiyle dikleşen ve bazen boşluklu yerde çürük bloklar da veren bu etap bir sette sona erdi (3.ip: V, 60m). Devamında zirve kulesi tabanına kolay etap (II) ve sonrasında zirve kulesinin dik, temiz yüzünde 18m kadar zorlaşan tırmanış (VI-) ile Hurma Kulesinin keçi yatağı zirvesine vardık (4.ip: VI- 55m). Bu son etap sol ve sağ taraftan kolay seçeneklerle kaçarak da bitirilebilir. İnişi sol tarafa, batı sırta doğru yaptık, genelde serbest etaplarla (II, III) sırttaki kuleleri geçip kolaylaşıp küçüldüğü yerden rota tabanı yönüne tek ip boyu ip iniş ile alçaldık (babada perlonbant, 30m).
Yorum olarak, kış günü tamamen güneşte, sağlam kayada, iyi ara emniyet veren, harika ve tekink yüzeylerde dik, boşluklu tırmanış sunan çok ip boylu bir geleneksel rota çıkmış olduk. Bazı yerlerde otluluk ve gevşek bloklar olsa da, bütünü ile hoş ve manzaralı bir geleneksel tırmanış oldu. Bu yüzün sağ ve solunda daha kısa geleneksel hatlar var sanırım, umarım yakınlarda bunlardan da haberimiz olur.
Sizleri Baltalı İlah Zagor’un ünlü ‘Ahyaaak‘ çığlığı ile (bizim nesilden herkes bilir!) selamlayarak bu seferlik yazımı bitiriyorum!
On the Hurma Rock Tower, in other name Kızıltepe, which is a steep, vertical limestone bastion towering directly above Antalya’s Hurma-Liman section, we climbed a new traditional line of 215m and 4 pitches long, with a difficulty of VI+ grade UIAA, with my friend Cemal Zerepcan (december 14th 2017). This west facing wall is a perfect alternative for a short winter day, as it offers sunny climbing on warm rock (well, a real impossibility on summer, as it would be boiling hot!) and a combination of steep and exposed pitches with good pro. Sometimes, as in all traditional alpine rock climbs, loose rock blocks and excessive vegetation (of low altitude) is a nuisance but it is the nature of the beast I guess. Approach to the wall is straightforward though requires a bit of trekking on scree. This wall is interesting in that, it is so very near the city but so far and isolated from the civilization, a cool feature of rock climbing in coastal Beydağları range of Mediterranean.
Bu yazı yorumlara kapalı.