ELBİSTAN-NURHAK DAĞI KUZEY YÜZÜ ‘İNLETEN KAYA’ ROTASI İLK ÇIKIŞ
(fotoğraflar: Tunç Fındık, Burak Gürer, Kemal Doğan, Murat Özbak)
Nurhak’taki son tırmanış günümüz olan 26 ağustos 2016 gününde kolay bir rota çıkmak niyeti hakimdi aslında; aklımızda Ali gölünün batısındaki slab yüzey vardı. Hiç de acele etmeden kahvaltı, kahve keyfi ve ardından rotanın tabanına, yüklenerek çantaları, yürüdük. Tırmanış ekibimiz ben, Burak ve Kemal’den oluşuyordu, Murat ise kurumuş gölün yatağından fotoğraf çekecekti.
Bu geniş slab (kazankaya) yüzeylerin tabanında, seçtiğimiz yerde ipi açtık ve hırdavatı kuşandık. İlk ip boyu sabahki orijinal niyetimize hizmet etti; kolay sayılır, biraz çürük de olsa zevkli bir ip boyu (60m, III+). İkinci ip boyunun girişinde kısa ve çok sağlam, Dedegölvari su oluklarında kısa etap tırmanış (15m, III+) ardından , tepede uzanan kızıl sarı duvarın tabanındaki sete vardık ve 35m kadar sol traversle (II) yukarı devam eden slab etapların tabanına ulaştık (60m, III+, II). Kısa bir rampa ile sola yükselişle slaba girdim ki, nasıl güzel! Dik ve sürtünmesi yüksek yüzeyde kumsaatleri, şahane friend olukları derken, üçüncü ip boyunun sonunda dikleşen temiz slab (60m, V) beni ‘sanki istasyon kurmak için yapılmış‘ bir kovuğa getirdi; kovuğun içinde iki kumsaati perlonbant geçirmem için bekliyordu! Rotamızın devamı da sağlam ve güzel gözüküyordu. Daha ne olsun, tırmanıcı ne ister?
Arkadaşlarım da kovuğa girince (inlerine gireceğiz!), kilit etap olan dördüncü ip boyu başladı. Tek fark, göründüğü kadar kolay olmamasıydı. Tutuş ve basışı eksik yüzey ile (neyse ki iki kumsaati emniyet konusunu biraz olsun çözdü!) sollu yükselen travers aklımı başımdan aldı. Sportif tırmanışa bağlamıştık! Atletik, gerilimli hamleler, açık tutuşlar, eksik ayak.. solda devam eden rampamsı sete çıkış genel olarak VII derece denilebilirdi. Ve, esas olarak yukarıdaki dik slaba gelince, görece daha kolay olsa da (en az VI+) emniyeti çok kıt ve aralıklı olduğu için psikolojik olarak zorlayıcı oldu. Slabın solu imkanlı değildi, dikte ise kör bir çatlak vardı, ama bunun çatlağı kapalıydı, ara emniyet almazdı ve ona ulaşmak tehlikeli olacaktı. Sağdaki sarımtrak, üzerinde slop delikler olan vertikal mahmuz tek yoldu; açık ve marjinal ara emniyetlerle (mesela 3 cm girmiş ve kısa bağlanmış sikke gibi!) devamlı slop ve açık tutuşla, nutkey ile yosun açıp ara emniyet yeri arayarak, adım adım yükseldim. Sona doğru atabildiğim tek bir iyi camalot rahatlattı. Böylece tüm ip boyu bir kilit haline gelmişti ama tek çare de bu etaptı doğrusu. Sonunda, frictionlar içinde ayaklarım yanıp acıyarak ve ipin sürtünmesinden hayvana dönerek (yapacak birşey yoktu, ne kadar perlonla uzatsam da, ip z şekli yapmıştı) istasyon setine vardığımda -en son sikkem olan büyük bir V profil için yaratılmış çatlağı görünce- rahat bir nefes aldım. Kayanın bütünlüğü, şahane sürtünmesi ve sağlamlığı, ara emniyetin çok kıt olmasına karşın güzel bir tırmanış vermişti (60m, max. VII). Arkadaşlarımı yanıma aldığımda, Nurhak’ın duvarlarına nazır son ip boyu başladı; sağdaki belirgin bir çatlak hattı ve devamındaki harika slab ile (60m III+, IV-), yayla gibi geniş bir platoya çıktık.
Ne demiştik? Kolay ve kısa bir gün mü? Dağ bize son derece zevkli ve sağlam kayada bir rota sunmuştu. Buraya tekrar gelmek şarttı… Efsaneye göre, Ali Gölünün yanındaki mağaraya giren çoban, kayanın inlemesinden delirmişti. Bizim bu cenahtaki rotamız ise bizi inletmişti:-), bu nedenle rotamızın adı ‘İnleten Kaya’dan başka birşey olamazdı. Bir dahaki inlemeye kadar Nurhak’ı özleyecektik.
Yorum olarak; muhteşem kayada zevkli ve dik, teknik ve atletik tırmanış sunan bir rota oldu ‘İnleten Kaya’, genel zorluğu max. VII derece olan geleneksel rotanın uzunluğu 280m ve 5 ip boyunu buldu. Küçük ve orta boy yaylı tıkaç (friend-camalot), bıçak, universal ve v-profil sikkeler (en az 6 adet) ile kumsaatleri için uzun perlonbant önemli gereksinimler. En az 60m’lik ip kullanılması tavsiye ediyorum, bundan kısa iple arada kalıp istasyon sorunu yaşamak mümkündür.
Bu tırmanışın lojistiğinde bizden dostça yardımını esirgemeyen Hakan Coşkun kardeşimize sonsuz teşekkürler..
Bu yazı yorumlara kapalı.