4 Nisan 2018

FAS-JEBEL TOUBKAL (4167m) ÇIKIŞI

(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Ercan Selim Kolbakır)

Afrika’da dağ’ denince akla öncelikle bu kıtanın en yüksek dağı olan Kilimanjaro gelir haklı olarak. Ancak  bu kıtada Kili dışında birçok  dağ vardır ve elbette Kuzey Afrika’nın en yüksek dağı olan 4167m yükseklikteki  Jebel Toubkal’ı da unutmamak gerekir. Fas (Morocco) ülkesinin Yüksek Atlas  silsilesindeki en yüksek zirvesi Toubkal’dır. Yüksekliği 4000 metreyi aşan, bir tarafı Atlantik okyanusu ve bir tarafı da Batı Sahara çölü olan kayalık Atlas dağlarını  Türkiye’nin en  popüler coğrafya dergisi olan Atlas Dergisinin 25.yılı  nedeniyle yapılan bir dağ gezisine onların nazik daveti vesilesiyle görebildim. Fas zaten yeterince egzotik, sıklıkla gidilen  bir turist destinasyonu ve Jebel Toubkal tüm Avrupa’nın sıklıkla ziyaret ettiği turistik bir dağ… Biz de, 13-19 mart 2018 tarihleri arasında, sevgili dostlarım Yıldırım Güngör (jeolog, dağcı, fotoğrafçı)  Ercan Selim Kolbakır (rehber, dağcı, gezgin, Montis seyahat acentasından) ile beraber küçük ve eğlenceli bir takım olarak, Jebel Toubkal’a klasik rotasından bir kış çıkışı yapmak için yollara düştük.

THY’nin tarifeli uçuşu ile vardığımız Fas’ın başkenti Kazablanka’da uçak değiştirip, dağlara yakın turistik şehir Marrakesh’e uçtuk ve burada bir gece geçirdik. Ercan zaten sanırım Fas’ın dağları konusunda en uzman kişi olsa gerek; yedi kere müşterileriyle Toubkal’ın zirvesine çıkmış. Dolayısıyla bu gezide onun pratik deneyimleri bizi rahat ettirdi. Vardığımız ilk günün akşamında Marrakesh’in dar ve karmaşık ara sokak ve  ortadoğu/arap  tarzı renkli çarşı-pazar-panayırlarında gezip yeşil çay içtik ve bu esnada kobra dahil birkaç farklı türde etkileyici yaratık ile de yoldaş olmak şansını buldum. Bu kısa şehir gezintisinin ardından ertesi gün dağlık araziye doğru yola çıktık. Velhasıl, Atlas dağlarının tabanındaki boz renkli Azadeen vadisinde iki günlük bir trek ve  buradaki  Berberi köylerinde  hasbelkader gezintilerin ardından Toubkal dağına normal yaklaşım için ulaşılan Imlil kasabasına vardık. Şansımıza (bence doğal olarak, mevsim itibariyle) kar ve tipi bizi karşıladı. Afrika deyince akla hemen yakıcı çöller, terletici cangıllar akla geliyor ancak Kili, Mount Kenya gibi dağlara gidenler bilir ki, kar, soğuk ve buzlanmış zemin  günün kuralı haline gelir, özellikle de 3000m irtifa üzerinde..

Normal zamanlarda (esas sezon olan ilkbahar-sonbahar içinde) taş toprak ve çarşakta uzun bir trekten ibaret olan (ve kardan eser olmayan) Toubkal zirvesi, kış döneminde oldukça soğuk, karlı ve rüzgarlı bir dağ olabiliyor; krampon, iyi bir dağ ayakkabısı ve  kışlık dağ giysileri kullanmak şart.. Dağa yaklaşım için  Marrakesh’den 1.5 saatlik (80km) karayolunun vardığı 1800m irtifadaki Imlil kasabasından, katır patikasından ortalama 6 saatlik trekle  3207m irtifadaki Les Mouflons dağevine ulaşılıyor; kuzeyden olan klasik rota zirveye buradan çıkıyor. Klasik rota veya ‘turist rotası’ olarak bilinen  olan kuzey boğazından teknik bir zorluk olmadan, geneli bir dağ yürüyüşünden ibaret 1000m kadar  irtifa alımı ile  Tizi’n Toubkal (Toubkal batı geçidi, 3900m) üzerinden, kayalık batı sırtını izleyerek kayalık ve çarşaklı bir düzlük olan  zirveye, 4167m’deki metal trigonometrik ölçüm tripoduna varılıyor. Bu dağ çıkışı  alpin derece olarak F (facile/kolay) zorluğunda. Bu rotanın bilinen ilk çıkışı sanırım 1923 yılında yapılmış; daha sonrasında bu dağ silsilesinde Fransız, İngiliz ve İspanyollar genelde orta zorlukta birçok kaya ve kulvar  tırmanışları yapmışlar. Yüksek Atlas Avrupa’ya yakınlığı, ikliminin iyi olması, görece kolay ulaşımı ve ülkenin görece ucuzluğunun yanısıra egzotik çekiciliği nedeniyle İspanyol ve Fransız dağcılar ve tur kayakçıları arasında hala çok rağbet gören bir dağ silsilesi.

Biz de, zaman zaman görüşün düştüğü tipiye dönen bir günde, sıfır derece altı ısı ve kar yağışı içinde 3207m irtifadaki  dağevine 5 saatlik bir trekle vardık. Dağevi deyince gerçekten Alpler’dekileri aratmayan bir dağevinden bahsediyorum; arama-kurtarma dahil her türlü hizmeti sunan ve  CAF (Club Alpin Fransız) tarafından  gayet etkin işletilen bir dağ barınağı.. Hal böyle olunca inanılmaz miktarda insanı burada bulmak mümkün oluyor, Faslı üniverite öğrenci grupları (dağcılık kulübü değiller!) dahil, hıncahınç bir insan kalabalığı biz ordayken dağevine dolup dolup boşalıyordu. Doğal olarak Toubkal çıkışı, sert kış şartlarına karşın, bu durumda çok ciddiye alınmıyor (buradaki en donanımlı dağcı grubu biz ve bir de İspanyol takımı idi). Gelen geçen gezgin-turistler ve öğrenci grupları gayet zayıf giysilerle,  yetersiz performansla, ödünç alınıp kiralamış eski ayakkabı ve kramponlarla, yerel rehberler eşliğinde  bu çıkışı yapmayı, türlü acılar  ve sefillikler çekerek deniyorlar ve çoğu da zirveye ulaşmayı başarıyor. Tabii ki  aralıklarla kaza ve zayiatlar da oluyormuş; mesela geçen hafta bir İngiliz trekçinin zirveye yakın yerden  kayarak düşüp hayatını kaybettiğini duyduk. Toubkal dağı Türk dağseverler arasında da oldukça popüler, çok sayıda arkadaşımız bu bölgeyi daha önce  ziyaret etmişti. Bana gelince,  aslında bu tür bir ‘banko’ şans doğmasaydı, sanırım buraya gelmek  hayatımda aklımın ucundan bile geçmezdi.

Bizim Toubkal zirve tırmanışımız önceki günün kötü havasının artığı olan şiddetli bir batı rüzgarı altında gerçekleşti; tüm çıkış boyunca -15C  civarında  soğuk ve bazen 60km/saat hızı  bulan sert bir yel bize eşlik etti, neyse ki görüş tamamen açıktı. İniş çıkış dahil, toplam 4 saatte işi bitirdik. Rota buzlaşmış kar yamaçları ve donuk çarşakla kuzey vadisinden önce Tizi’n Toubkal (3900m’deki batı geçidi), sonra batı sırtından  zirveye vardı, bu çıkış benzerlik açısından klasik rotadan Bolkar-Medetsiz dağı klasik rotası gibiydi  ama tabi biraz daha kısa bir rota.. Toubkal, zirve manzarası güzel bir dağ, bana Doğu İran’da çıktığım Joopar zirvesini anımsattı, onun da  ardında, aşağılarda  boz renkli bir çöl arazisi vardı çünkü.

İşte böylece  Batı Sahra çölü kıyısındaki bir dağda kolay fakat dostlarla son derece eğlenceli geçen bir dağ gezisi daha sona ermiş oldu.

Bu dağ gezisinin gerçekleşmesinin müsebbibi olan Atlas dergisine ve  bu geziye beraber  gittiğim dostlarım Ercan Selim Kolbakır ve Yıldırım Güngör’e kalpten teşekkürler!

Jebel Toubkal, the popular mountain peak of the High Atlas range of Morocco.. For most people, mountaineering in Africa means only Kilimanjaro and Mt. Kenya, but Atlas mountains offer the highest peaks in North Africa, with  Jebel Toubkal at an altitude of 4167m. Morocco itself is a highly touristic and exotic destination and Atlas range is well known between European climbers  and tour-skiers due to it’s proximity to Europe, cheapness and  ease of access, as well as the settled dry weather.

We, with my friends Yıldırım Gungor and Ercan Selim Kolbakır, made a short trip to climb Jebel Toubkal from the standard route in  mid-march 2018. To start with, we made a two-day short trek on the Azadeen valley and visited some Berberi  villages, then started from the town of Imlil for the mountain. The tail-end part of winter was still on, and our trek to the refuge was accompanied by mist and snow, as well as sub-zero temperatures. Not textbook Africa, one thinks!  Starting from the effectively-run CAF Les Mouflons refuge at 3207m altitude, it took us 4 hours round trip to summit Jebel Toubkal. We started a bit late in order to catch the warming sun, but that was not to be: the  50 to 60 km/h wind was relentlessly driving spindrift on our faces, creating a general temperature around -15C or lower. Anyway we cramponed up a straightforward  wide valley, mostly  in hard neve to gain the Tizi’n Toubkal (west pass, 3900m),  eastwards on a rocky spine with scree paths filled with ice, to the rocky summit plateau at 4167m.

 

 

 

Bu yazı yorumlara kapalı.