14 Kasım 2019

ISPARTA-DEDEGÖL-KUZUKULAĞI-YENİ GELENEKSEL DUVAR ROTASI ‘TRAD-NOVEMBER’

(Fotoğraflar: Michel Piola, Tunç Fındık)

Dedegöl’de önceki günlerin rota temizliği eylemi azalarak bittiğinde, Eğirdir’e dönmeden önce  bir de ‘tam geleneksel’          -yani benim alıştığım türde- rota çıkalım dedik  Michel Piola ile. Bu tırmanış günü sonucunda muhteşem kayada son derece güzel, estetik bir doğal geleneksel hat hat çıktık; adını ‘Trad-November’ (yani ‘Kasım Gelenekseli’) verdiğimiz rota 150m ve 4 ip boyu uzunlukta, VI+ derece zorluktadır. Rota, 2017 ekiminde sevgili dostum Cemal Zerepcan ile çıktığımız ‘Akşam Güneşi’ (165m VII-max) rotasının sağında, sağ belirgin mahmuz-kulenin solunda kalır (ki bu mahmuzdaki orijinal tırmanış rotası olan ‘Royal Flush’  İngilizler Geoff Hornby ve  Brian Davidson tarafından 2005 yılında tırmanılmıştır, 175m VI derece). Bizim yeni rotamız,  ‘Akşam Güneşi’nin ikinci ip boyunun bir kısmından geçiyor.

Böylece 8 kasım 2019 sabahı hiç acele etmeden toplandık, güneşin ısıtıcı ışınlarının kampa gelmesini sabırla bekleyerek  kahvemizi içtik, ee, ne olsa sabah soğuğu var artık, kış geliyor ne olsa..  Bir süredir aklımda olan bazı  rotaları Michel ile konuştuk,  ana masifin solunda kalan görece kısa alt bantta bu hatlar, zaten burayı kayanın kalitesinden dolayı seviyorum ve son zamanda bu tarafta rota açtım ardarda. O da bu kısımda daha önce tırmanmaya fırsat bulamadığını, görmek için bunun iyi bir fırsat olduğunu  söyledi ve hareket! Saat 10 gibi tabanına 20 dakika yürüyerek çıktığımız duvarın  tabanındayız.. Hava bir sefer daha muhteşem, bunun kasım ayı olması imkansız diyorum içimden.

Rotalar tabandan farklı gözüküyor, nihayetinde bir hat seçtik ve ilk etap benim; giriş kısmı slab’dan dikelen dik bir gri duvar ve arkası daha yatık.. Velhasıl ilk ip boyunu bu dik etap ve ardından gelen daha kolay yüzey ile bir ağacın tabanındaki köşede bitirdim, şahane bir çatlak ondan  istasyon almamı sağladı (1.ip: V+ veya VI- gerisi III+ gibi, 40m). İkinci ip boyunda Michel liderde, şahane bir köşe-çatlak ve devamındaki vertikal bir slab (ki sadece bu etap ‘Akşam Güneşi’ ile aynı güzergahı kullanıyor), ardından iri ağacın alt sağından geçişle  güzel temiz bir slab ile, sağ köşe-çatlağa  geçti ve çatlaktaki ideal bir sette istasyon kurdu (istasyondaki iri kumsaatinde ip bıraktık) (2.ip: VI- 40m). Şimdi önümüzde kilit etap var kesinlikle; sağımızdaki ‘mermi-kule‘nin yukarı uzanan, duvarı boydan bölen harika sol köşe çatlağı.. son kısmı negatif mi onun? Velhasıl sıra yine bende. Kaya mükemmel kalitede ve geneli temiz.. ara emniyetler boy boy! Etabın en dik kısmı altında Michel’in eski bir halkalı sikkesini şahane konumda çaktım (o kadar ki, çıkmadı ve rotada sabit sikke oldu!) ve negatifimsi, ara emniyeti gayet iyi çatlağı  yarı baca, yarı çatlak şeklinde çıktım. Sonunda nefesimi tutarak ufak ardıç ağacının olduğu kovuk-sete kendimi attım, güzel istasyon yeri.. Bu çok güzel ve boşluklu,  zevkli tırmanış veren dikey bir etaptı doğrusu (3.ip: VI+ 40m)

Michel’in de bana katılıp lideri devralması ile, yukarı aynı diklik ve doğrultuda devam eden, bir tarafı sarı-çürükçe, bir tarafı masif temiz  gri köşe-çatlaktan devam etti. Kısa sayılır ip boyu (bu etabın üst kısmında ip bıraktığımız bir kumsaati bulunuyor). Michel kayanın kalitesini tasvip ettiğini belirten mutlu seslerle yükseldi ve sonunda sırta çıkıp beni yanına aldı (4.ip: VI+ 25m)

Böylece şahane güneşte ipi topladık, malzemeleri çantaya bastık, ayakkabıları giydik, biraz Dedegöl manzarasına ve potansiyel rotalara baktıktan sonra  sağ taraftaki  teraslardan rota tabanına geri yürümeye başladık. Tırmanışımız  toplam 3 saat kadar sürmüştü.

Yorum olarak, zaten bu kısa alt sol yüzün özelliği gereği, kaya çok sağlam, otluluk ve çalılılık minimal düzeyde. Ara emniyet noktası ve istasyonlarda emniyet noktası sıkıntısı yok. Bu tırmanışta tam setten  çok sayıda parça içeren yaylı tıkaç seti  kullandık, özellikle en küçük, orta ve  üzeri birkaç numaranın hepsi hayati, bir kısmının çift sayıda olması da önemli. Tırmanışta en az 50 metrelik  çift ip kullanmanızı öneririm.

İşte böylece bir Dedegöl seferi daha sona erdi ve atımızı Eğirdir’e doğru sürdük. Dönüş ne zaman belirsiz, ama kesinlikle  uzakta değil..

Michel, teşekkürler, harika rotalar ve beraberce tırmanış için!

Günleriniz tırmanış ve heyecan dolu olsun, ara emniyetiniz bol olsun..

Bu yazı yorumlara kapalı.