KIRGIZİSTAN- ALA ARCHA DAĞLARI-İZİSKATELİ KULESİ (4400m) KUZEYBATI BUZ DUVARI TIRMANIŞI
(Fotoğraflar: Tunç Fındık, Mustafa Nalbant)
İziskateli, yani Rusça’da ‘araştırmacı’ adlı 4400 metrelik dağ, Korona dağının güneybatısında ayrık bir dik buz kulesidir. Biz de iki günlük (üç güne uzayabilecek) bir sefer ile, Aksai buzulunun sol kıyısında 3800 metredeki ‘Korona Hotel’ olarak bilinen 6 -7 kişilik metruk bivak kulübesine giderek, ya bu rotaya veya bir benzerine girecektik. Daha doğrusu, orijinal arzumuz daha uzun bir buz rotası olan Free Korea Dağı’nın Low 1976 buz rotasına girmekti. Ancak 9 ve 10 eylül günlerinde 3900m ve üzerindeki irtifalara toplamda 30cm kadar yağan taze kar planlarımızı gözden geçirmemiz neden oldu; çığ riski nedeniyle büyük planı iptal etmek gerekti. Şimdi seçenek, Korona tarafındaki İziskateli Kulesinin kuzeybatı buz duvarıydı.
9 eylül günü bozbulanık başlayan günde, sırtımızda ağır çantalar, Aksai buzulundan ilerleyerek toplam iki saatte 3800 metredeki Korona Hotel’e vardık. Hotel tabi bir latife, geçmiş yıllarda kokuşmuş ve eğreti bir yapı olan bu bivak kulübesi bu sene oldukça yenilenmiş ve onarım sürmekteydi sanırım (her yer inşaat malzemesiydi). Neyse, bivak kulübesinde o gün için tek yaşayan ruhlar Nalbant, ben ve gece ortaya çıkıp tıkırtı yapan bazı ufak farelerdi. Vardığımızda tamamen kapalı olan hava, günün tüm ikinci yarısında berbat şekilde kar tipisine çevirdi ve biz de dışarıda sıfır görüş hakimken, bize ait olan kulübenin keyfini çıkarttık. Metruk yapıda, kerevetlerde, sıcak tulumlar ve kaztüyü ceketler içinde, çay-kahve içerek muhabbet! Ancak endişeliyiz, Free Korea’nın Low buz rotası çığ riski nedeniyle bu sefer bariz olarak tehlikeliydi ve mümkün olmayacağı aşikardı. Yine de, sabah hava yarı açık bile olsa İziskateli’ye gitmek istiyorduk, en azından gidip görmek gerekirdi.
Karanlık ve soğuk geçen gecenin saat 2’sinde uyanıp havayı kontrol ettik; gri ve bozbulanıktı, kar yağıyordu. Saat 4’de yeniden havayı kontrol edip, bu sefer biraz daha iyi olmaya söz verir görünce ayaklandık. Günlerden 11 eylül.. Bir süre sonra, kazma krampon ve iple, buzuldayız.. Aynı Korona standart rotaya gider gibi Korona buzuluna girdik sol kıyısından; hava soğuk, Türkiye’de bir kış çıkışı kadar. Yerde 20cm taze toz kar var ve yükseldikçe, buzulda dizboyunu da aşıyor.. Neyse, böylece 1 saat kadar derin karla kaplı çatlaklar ile köşekapmaca oynadıktan sonra, dağın tabanına vardık. Sabahın ayaz, rüzgarlı gölgesinde diz boyu ve bazen üzeri batan karda 40 derece eğimli yüzeyde debelenerek buz duvarını buzuldan ayıran ana çatlağa (bergschrund), biraz da çığ riskinden korkarak vardık. İpler, vidalar, buz aletleri.. tırmanış başlıyor! Eller buz gibi, ama tırmanınca ısınacak.
İlk ip boyu bergschrund’u uygun yerden dikey etapla aşmam şeklinde başladı, sonra homojen eğimde yükselen duvarında ip boyu ip boyu kramponladık. Buza ulaşmak sıkıntılıydı, buzun üzeri yaklaşık 10-15cm sert kar tabakasıyla kaplıydı ve vida atmak için temizlik gerekiyor, bu da zaman ve çaba harcatıyordu. Ancak bazı ip boyları açık buzdaydı, rotada ortalama eğim 55 derece gibiydi. Böylece, İziskateli’nin merkezi buz duvarını (320m, 4-6 ip boyu, 55 derece buz tırmanışı, Rus 3B derecesi) tırmanarak, biraz daha dik olan son ip boyu ile zirveye ulaştık. 4400 metrede soğuk ve rüzgarlı, genelde güneşsiz bir gündü, birkaç fotoğraf ardından hızla inişe başladık, aynı rotadan, Abalakov buz istasyonları kurarak. Alışık olduğumuz bu sistemde önden birimiz iniyor, vida istasyonu yapıyor, diğeri inerken ilk inen Abalakov’u yapıyor, beraber ipi çekip yeni istasyondan geçiriyoruz ve ardından sistem tekrarlanıyor..
Öğleden sonra, bembeyaz tipi ile devamlı değişen kuvvetli güneş arasında gidip gelen garip ve değişken havada artık Korona buzuluna inmiştik ve taze kar örtüsünü tekrar yararak (sabahki izlerimizden eser yoktu artık, rüzgar ve savrulan kar izleri kapatmıştı) Korona Hotel’e yorgun argın indik; hakedilmiş bir kahve ve çay festivaline. O öğleden sonra ve tüm gece tipi aralıksız devam etti ve daha da çok kar yağdı. Ertesi sabah uyandığımızda ortam tam bir christmas durumundaydı; herşey taze derin kar altında! Böylece, birer bardak neskafenin tadını çıkarttıktan sonra pılıyı pırtıyı topladık ve Ratseka dağevi yönünde inmeye başladık. Bu bile böylesi karda bir macera oldu, çünkü önce Aksai buzulunun gizli çatlakları, sonra da dev taşlarla kaplı oynak zemin taze kar ile farklı boyutlarda eğlenceler çıkarttılar. Sonunda, kesif bir sis içinde, ikimizden biri (veya ikimiz birden!) kafasını veya bileğini kırmadan, çadırımızın olduğu dağ üssündeyiz. Şimdi sırada neyin olduğunu hava durumu gösterecek, ancak öncelikle bir tam gün dinlenme gerekiyor!
Yorum olarak, zevkli ve güzel bir alpin buz rotası, yaklaşımı kısa sayılır ve yaklaşım pek zor değil. Tavsiye edilir bir Ala Archa buz
With my friend Mustafa Nalbant this time we climbed an alpine ice wall on the northwestern face of the Izıskateli peak (4400m) of Ala Archa. This route is 320m and 4-6 pitches long with a 3B Russian grading and a general 55 degree gradient on alpine ice. Our initial intention was climbing a longer ice route but the gradually worsening weather and new deep snow on the north facing slopes denied us of this opportunity. Nevertheless, we were quite happy to climb this elegant and fine line.
Bu yazı yorumlara kapalı.